30 Aralık 2016 Cuma

YENİ YIL DAYATMALARI...

23:28 0 Comments

Yılın son gününden herkese selamlar millet. Aslında bugün sadece yeni yıl tebriğinde ve hislerimden ve temennilerimden ve isyanlarımdan kısacası kısa özetle 2016 bitişi ve 2017 başlangıcı serüveninden payeler çıkarmaktır niyetim.

Bi defolsun artık 2016 yılı öyle değil mi? Geçen günkü yazımda da bahsettim ülke olarak zaten yeteri kadar zor bir yıl geçirdik. Ama bireye vurduğumuzda da kendi adıma konuşayım pek de mutlu etmedi beni de bu lanet yıl. Ay geçenlerde bir caps gördüm ve çok güldüm nasıl yerinde nasıl da cuk diye oturdu. Şimdi arkadaşlar bu 2016'nın son günü bugüne yani cumartesiye denk geldi e ertesi günü zaten her harükarda tatil ama şimdi cumartesiye denk gelmek nedir arkadaşım ya. Hah işte adam da bunu yazmış arkadaşlar. Caps şu; "ulan 2016 zaten senden başka bir şey beklenemezdi zaten, cumartesiye denk gelmek nedir?" diye. Hayır yani hafta içine denk gelse ertesi günü tatil olacak, ama şimdi zaten pazar tatil bir de yılbaşı gecesi de cumartesiye gelince Allah'ım yarabbim bu nedir hakikaten ya. 

Arkadaşlar, şu yılbaşlarında öyle bir algı oluşturuluyor ki sanırsın evde oturmak ayıp. Algı şu; illa eğlenceye gideceksin, illa bir programın olacak, illa organizasyonlar şunlar bunlar dikte ediliyor. Sebep? İşte bunlar hep kapitalist sistemin bizlere dayattıkları ben size söyleyeyim :) Son bir haftadır herkesin diline pelesenk olmadı mı şu soru;"eee yılbaşında ne yapıyorsun?"

Yani bir şey söyleyeyim mi pek nankör pek aç pek de umarsız ya bu insanoğulları. Hepimiz öyleyiz arkadaşlar. Gerçi alıştıysak artık bazı şeylere elden bir şey gelmiyorsa yapacak da pek bir şey gelmiyor elden ne yazık ki. Arkadaşlar evet görünen köye kılavuza ne hacet ben kendimi az biraz anlatmak istiyorum 2016'dan yola çıkarak. Ve diyorum ki "yeter ulan bi defol da artık" :) Yani var ya, işsiz kaldım, sevgilimden ayrıldım, evimde sıkıntılar yaşadım. Yahu yıla indirgemek ne kadar doğru bilemiyorum ama nihayetinde 2016 içinde olduysa bunlar demek ki hakikaten lanet bir yıl bu ben size söyleyeyim :(


Son yeni yıl yazılarıdır bunlar belki 2017 sonunda yazarım yine emin değilim eğer o zamanlar yine yazıyor olursam mutlaka değinirim yine genel yılın durumuna :) Velhasıl millet demem o ki, yılbaşlarının en sinir olduğum tarafı şu ki, ne yapıyorsun bu akşam, yok efendim planın yok mu, aman efendim evde mi oturulur. Ulan zaten ortalık savaş alanı. Terörizmin en sevdiği yerler değil mi kalabalık yerler. Ne işim var yahu dışarıda şurada burada. Ha ecel bu evde otururken de gelip bulur bilinmez. Ayy neler de yazıyor parmaklarım bakın başıma gelene :) Arkadaşlar 2017'den umutluyum ben ha, daha rahat ve yaşanılası bir ülke, daha az kan ve gözyaşı, bombaların acıların olmadığı aileler ve mutlu çocuklar. Bireysel baktığımız zaman da, yeni aşklar, yeni heyecanlar, kimseye muhtaç etmeden yetecek kadar para, ve en önemlisi devamlı günler yüzler inşaaallahhhhh :)

BEKLENTİYLE ÖLEN ZAMANLARIN ŞEREFİNE!

00:08 0 Comments

Arkadaşlar şahane bir söz var hani; "ne kadar az beklenti o kadar az hayal kırıklığı" diye. Nasıl yerinde nasıl da doğru nokta atışı yapan bir sözdür bu böyle. Hayır yani her sözde bi yaşanmışlık olduğunu düşünürsek bu sözü yazana sesleniyorum böğüre böğüre, ne yaşadın arkadaşım sen de bu denli yazdırdılar sana :)

Aslında ne yazarsak yazalım, ne konuşursak konuşalım insan yine de kendi tecrübe etmek istiyor bir çok şeyi öyle değil mi? Hayır belki anlatılanlar bir kulaktan girip ötekinden çıkmıyor ama hep "belki"ler uğruna heba etmiyor muyuz zamanımızı? Ne için hem de? Ha pesimist olmak istemem, mutlu sonlar, olumlu dönüşler, düzelmeler, iyileşmeler ve iyileştirmeler yok mu elbette ki var. Ama şunu da unutmayın ki, beklentiler uğruna kendimizi öldürüyoruz işte.

En güzel zamanlarımızı beklentiyle, umutla öldürdük ve öldürmeye devam ediyoruz. Ne var aslında biliyor musunuz bile bile lades. Dedik ya işte, kişi kendi yaşayıp deneyimlemek istiyor iyiyi de kötüyü de, hah işte tamam tecrübe ediyorsun bakıyorsun yine üzgünsün. O zaman si..r edeceksiniz arkadaşlar, kendi sağlığınız, mutluluğunuz, huzurunuz ve en önemlisi ne biliyor musunuz gülüşleriniz için. Şunu hiç bir zaman unutmayın, kralı gelse sizden daha önemli değil!


Geçenlerde bir yerde oturduk bir arkadaşla sohbet ediyoruz, bunu özellikle anlatmak istiyorum size millet. Yan masamızda bir abla oturuyor ama biz kendi aramızdaki sohbete öyle bir daldık ki; gıybet ararsan var, atıp tutmalar desen var, isyanlar desen var. Var oğlu var işte. O güzel ablamızda tam kalkıyor masasında eğildi bizim masaya ve dedi ki; "Güzel kızlarım şunu asla unutmayın. Eğer siz kendinize saygınızı kaybederseniz karşı taraftan asla size saygı duymasını beklemeyin. Önce "sen" ol sonrasında oluyorsa "siz" olursunuz" dedi. Biz arkadaşla önce birbirimize baktık sonra da ablayı yanımızda oturup bir fincan çay içmesi için ikna ettik. Kendisi 53 yaşında ama neler görmüş, çekmiş ve yaşamış. Hayat arkadaşı tarafından. Nasıl da acılı ama nasıl da başı dik. Neler yaşamış ama nasıl da hayat dolu. Değmiyor dedi, değmeyecek de. Eğer siz önceliğin kendinizde olduğunun farkına varmazsanız ve karşı tarafa da bunu böyle yansıtırsanız ömür boyu üzülmeye ve değersiz görülmeye mahkum kalırsınız dedi. O da tecrübelerinden yola çıkıp da varmadı mı bu kanıya? Elbette ki öyle. Ama işte lanet olsun ki, illa kendimiz yaşayacağız ya illa kendi canımızı yakacağız ya.

Bakın millet bunu sadece bayanlar siz yapın demiyorum. Erkekler için de geçerli hani, kişi önce kendisini sevmeli, kendisini saymalı sonra karşı tarafa da kalan sevgilerden verir ve gün gelir o sevgi büyür zaten Ama siz ne zaman ki karşı tarafın sevgisiniz kendinize olan sevginizden ağır bastığını hissedip ve bunu da ona yansıtıyorsanız işte başınız büyük belada demektir inanın bana. Evet ilişki uzmanı değilim, ama öyle şeyler yaşadım ki az da olsa itimat etmeniz inan olsun yararınıza olacaktır efenim :)

Beklentiler uğruna zamanınızı da kendinizi de öldürmeyin arkadaşlar. Beklentiye girince ne kadar üzüntü varsa gelip sizi buluyor. Beklentinizi azalttığınız hatta yok ettiğiniz takdirde göreceksiniz kafanızın içindeki ferahlığı. Zor ama deneyin...


29 Aralık 2016 Perşembe

YENİ YILLAR YENİ BEKLENTİLER YENİ UMUTLAR

01:28 0 Comments

Geri sayım mı gerekli yeni heyecanlar, yıllar, umutlar, tatlar, yaşlar için? Tam olarak ne için geri sayıyoruz karşılamak için yeni gelen yılı? Bilinçaltı ne diyor dilimiz ve yüreğimiz ne istiyor peki? Pesimist olmaya gerek yok derken yüreğimiz, beyin seslenir oradan "dön hele, dön de bir bak hele geçen 1 yıla" diye.

Arkadaşlar, umutsuz yaşayabilir mi insan? Peki ya hayalsiz? Duygusuz ya da hissiz? Asla! Umut edelim işte yine, güzel beklentilerle, içimizde yeşermeye meyilli yeni heyecan ve umutlarla. 

2017...

Hepimiz birer Polyanna olalım mı? Offff tabii ki de olalım. Tabi ki de solmasın da bitmesin de içimizde mutluluk tohumları. Nifak sokmak isteyenlere inat, beklentileri eksik etmeyelim yeni yıldan yeni gelecek olanlardan. 

Klasik mi oluyor acaba yılbaşı mesajları? Yoo neden olsun ki aslında? Ne yani her yıl sevdiklerimizi yeni yaşlarını kutluyorsak eğer, özel günleri es geçmiyorsak değer verdiğimiz kişilerinkini kutlamaya e bu da hepimizin özel günüyse eğer herkese şimdiden kutlu mutlu olsun o zaman. 

Evet belki bir çoğumuz kötü bir yıl geçirdik aslında belki de ülke olarak. Kişiye indirgemek doğru olur mu bilmem bu kadar acı, kan ve göz yaşı görmüşken. Savunduğumuz ve herkese dikte ettiğimiz BARIŞ için daha az ÖLÜM için daha az GÖZYAŞI için daha mutlu ÇOCUKLAR için; 2017 rica etsem gelirken HUZUR getirir misin?