29 Nisan 2017 Cumartesi

BAHAR, AŞK, GEZİ

04:08 0 Comments

Havalar artık iyiden iyiye ısındı millet. Minnak kaçamaklar yapmanın tam da zamanı. Hayır kış olsa otur evinde kahve ve battaniye eşliğinde kitap oku, gün bitmesin hatta. Ama havalar ısınınca olmuyor anam babam oturulmuyor evde. Gönül ister ki her cuma akşamı kaç iki günlüğüne bir yerlere ancak ben gibi cumartesi günleri de çalışıyorsanız geri kalıyor 1 gün. Neyse ki 1 Mayıs'ta hakkım olan işçi bayramında kaçamak yapma zamanı bende :) Ben diyorum ki İstanbul'da yaşayanlar, böyle kısa tatillerde şehir dışına çıkmak akıl karı değil. Gelin Ağva'ya gidelim, İstanbul'daki cennetlerden biri.
Ağva İstanbul'un Şile ilçesine bağlı güzel mi güzel huzur veren bir yer arkadaşlar. Gidenler bilir pek güzel değil midir? Mis gibi dere yatağının etrafındaki yeşillikler içinde huzur bulmak kahvaltını ederken. Allah'ımmmm İstanbul'un ihtiyacı hatta bolca ihtiyacı olan yerlerden kendileri. Malumunuz azalıyor gün be gün böyle güzelliklerin sayısı. Mümkün mertebe hala hayattayken yeryüzündeki cennetlerimiz gidip görmek de fayda var. Neyse fikir firar etmeden devam edeyim ben en iyisi :)

Yeşilçay ve Göksu'nun Karadeniz'e döküldükleri yere kurulu bu  şirin minnak cennet. Sadece günümüz için değil eski dönemlerde de Hitit ve Frigler de bölgede yaşamış yani hafife almayın. Elbette o zamanlar tahminimce daha da güzeldir. Arkadaşlar öyle güzel koylar var ki burada, inanamıyorsunuz İstanbul içinde bir belde olduğuna. Yemyeşil, bolca oksijen tüketip hatta vücut alışkın olmadığından bol oksijenin kafayı buldurduğu bir yer. İçmeden sarhoş olma hesabı yani :) Huzur deyip duruyorum ya, var elbet bir bildiğim. İstanbul deyince aklımıza ne geliyor çoğunlukla trafik, kalabalık, gürültü, keşmekeş... Hah işte Şile-Ağva bu saydığım tabirlerin tam tersi bir yer işte. Temiz hava desen var, sessizlik desen var, sakinlik dinginlik desen fazlasıyla var. Yeminle bakın yaşlandım ya tamam severdim zaten böyle yerleri ancak son yıllarda daha çok tercih etmeye başladım. Hayır gidince geri dönesim gelmiyor :(


Arkadaşlar Şile'ye sadece kara yoluyla değil yukarıda da dedim ya koylar var diye hah işte bu koylar aracılığıyla da bölgeye ulaşmanız mümkün. Yani var ya güzelim Ağva'ya gidelim diye tüm yollar seferber edildi gördünüz mü? E siz hala bu hafta sonu nereye gidelim diye mi düşünüyorsunuz? Hey Allah'ım ya :) Bir de haliyle bu kadar huzur, sakinlik dedik hak verirsiniz ki bilmem kaç yıldızlı oteller olmazdı. O kadar güzel, konforlu, şirin pansiyonlar var ki burada, evinizde gibi rahat edebiliyorsunuz benden söylemesi. Bir de her şey dahil fiyatlarla konaklamanız mümkün. Tek başınıza gitmeniz tabi ki mümkün değil. Yani mümkün de, yanınızda varsa yareniniz oyy oyy oyyyy ki ne oyyyy :) Yanınızda huzur bulduğunuz kişi e ortam desen huzur timsali, yeminle başka bir şey isterseniz çarpılırsınız :)




Ben söyleyeceğimi söyledim millet, alın yanınıza sevdiğinizi vurun kendinizi Ağva tarafına. Tertemiz hava eşliğinde kahvaltınızı yaptıktan sonra yine vurun kendinizi o muhteşem cennet bahçelerine. Yeminle insan bir daha aşık oluyor aşık olduğu kişiye, temiz hava işte nelere kadir var gerisini siz düşünün :) Herkese mutlu huzurlu hafta sonları olsun...

27 Nisan 2017 Perşembe

BİTEN İLİŞKİLER VE PESİMİZM

02:16 0 Comments

Aranızda pesimist var mı? Tanıdığınız var mı? Pesimist nedir? Peki ya pesimizm? Ahh millet konu derin. Pesimistlik sonradan edinilen bir davranış da olabilir doğuştan da gelebilir millet. Ha durun önce Pesimizm nedir onu açıklayalım. Pesimizm; kötümserlik olarak adlandırılır genel tabiriyle. Her bir şeye kötü tarafından bakmak, hep önce olumsuzu düşünmek ve bu akım içinde kendine yer edinenler de Pesimist oluyor işte. Tamam mıyız :)

Size bir itirafta bulunayım, yakın zamana kadar ben de pesimisttim. Valla bakın, Allah'ııımmm bi görün beni artık arkadaşlarım kızmaya başlamıştı. Gerçi ben aynı zamanda Polyanayımdır :) Neyse bugün ele almak istediğim konu şu; biten bir ilişkiden sonra çoğumuz neden pesimist oluruz. Bizim mi içimizde vardı dışarıya yansıtmadığımız yoksa gerçekten bittikten sonra ilişki izleri mi kalıyor en yakan tarafından?

Şunu öğrendim ben arkadaşlar, öyle büyük laflar etmeyeceksiniz. Etmeyeceksiniz ulan :) Ay yok hiç bir şey yolunda gitmeyecek artık, vay efendim ben bir daha toparlayamam, aman arkadaş sevemem gayri kimseyi. Neler neler... Gerçi her ilişkiden sonra değil daha ziyade kötü bitmiş ilişkiler sonrası söylenir zaar bu sözler, bir de çok sevdiyseniz vah halinize. Haliyle o anlık sinir, üzüntü, hayal kırıklığı ve yıkımla olumlu şeyler gelmiyor pek tabii ki insanın aklına ama boşverin konuşmayın kötü şeyler. Kötü düşünceleri uzak tutun aklınızdan. Derler ya kötüyü çağırma diye. Gerçi ben o sinerji olayına çok da bel bağlayan biri değilim ancak demem o ki, pesimist olmaya gerek yok çünkü "zaman" denen kavram yok mu hah işte her şeyin ilacı yeminle. Hele de varsa yüreğinizde yeni kıpırtılar tamamdır iyileştin bacım dağılabilirsin :)


Unutmayın kişi kendinden bilir işi. Ben de dedim bunları, ben de zırladım zırıl zırıl ay yok daha da sevemem, aşk meşk olayları da benden uzak olsun dedim. Yoookkkk sonra yuttum mu yuttum valla :) Ondan dolayı diyorum ya tamam siz de haklısınız ben de haklıydım zamanında ama geçiyor gidiyor arkadaşlar. Önemli olan kötü düşünmemek çünkü toparlayamıyorsun kafayı ki anasını satayım. Hep olumsuzu gidip buluyor, hep kendine de başkalarına da duvar örüyor. İnsanız millet, iyi de bizim için kötü de. Onun için demem o ki, ha genel olarak pesimist özellikleriniz vardır ancak ilişkiniz bittikten sonra bunu yapmayın kendinize. Bozmayın kafanızı be, geçiyor bunu siz de biliyorsunuz. Kaldı ki elin adamı ya da kadını yüzünden ne diye optimist olmak varken pesimist olasınız ki :) Bırakın yüzünüzde güller açsın, bırakın diyorum çünkü şans verin hayata, kendinize ve sizi sevene.

Gerçi şu an ne desem boş, acınız dindikten sonra anlayacaksınız beni. Ben de illa empoze etmeye çalışmıyorum size ama içinizi ferah tutun. Size bir şey söyleyeyim mi, bir kadının ilişki içinde yaşayabileceği en tatsız şeyleri de yaşadım, dökebileceği en çok gözyaşını da döktüm. Kahroldum, ağladım, zayıfladım bilmem ne. Ondan dolayı böyle konuşabiliyorum şu an. Yok demiştim ya yok hayatta geçmez bu ağrı sızı. Ya ben kim köpekmişim meğer :) Amaaaa yıkılmadım ayaktayım :) :) Biliyorum da konuşuyorum bunu bilin. Atıp tutarak ahkam kesmiyorum. Her şey bizim için. Sadece hem ders çıkarmayı bilin, hem de gücünüzü kaybetmeyin. Kimse sizden daha değerli değil bunu sakın unutmayın. Zaman evet bu konuda bir şey diyemem. Zaman gerçekten bazı şeylerin ilacı bir de izin vermek. Kendinize ve başkasına...



Optimist olup her şeyin güzelliğini yakalamak varken pesimist olup erken yaşlandırmayın bünyenizi de aklınızı da. Si...r edin, geçiyor anasını satayım her şey, Relax...

26 Nisan 2017 Çarşamba

SAVAŞTAN ZAFERLE ÇIKMAK...

02:27 0 Comments


Hem de öyle bir "Zafer" kazanırsınız ki, razı gelirsiniz tüm savaşlara. Sonu böyle olacaksa gönder gelsin usta. Hazırlıksız da olsanız kaldı ki hangi aşka hazırlar ki insan kendini, hepsi çat kapı gelir. Ve millet ne olursa olsun Aşk güzel bir şey hem de çok güzel. Ama şunu eklemeden geçemeyeceğim; bilen bilir beni, tanıyan da öyle. Hep demişimdir özellikle son 1 yıl içinde çok kullandım şu cümleyi; "sevdiğinle değil de seni sevenle birlikte ol" diye. Ne kadar haklıymışım, Allah'ııımmmmm ne kadar ileri görüşlü, ne kadar da yerinde tespitlerde bulunan bir insanmışım haberim yoktu :)
Savaştan Zaferle çıkmak...

Bir savaş yaşarsınız ilişkiniz sona erdiğinde, sanırsınız ki bitmeyecek, sönmeyecek yangını, dinmeyecek acısı, vazgeçmeyecek bu sızı kanatan yarayı. Ama sakın ola ki umutsuzluğa düşmeyin, kendinizi çaresiz hissetmeyin. Hayır yani konuyla alakalı çok da güzel bir söz var; "düştüysek kalkarız daha ölmedik ya" diye :) Normal değil mi böyle şeyler? Neden üzülüyorsunuz diye beylik laflar etmeyeceğim. Tabii ki de üzüleceksiniz, ağlayacaksınız, vazgeçeceksiniz belki yapmaktan hoşlandığınız çoğu şeyden. Çünkü onu hatırlatacaktır size her bir şey. Nihayetinde yaşanmışlıklar var, nihayetinde alışkanlıklar var, nihayetinde belki de henüz bitmemiş bir aşk var içinizde. Kıyas da yaparsınız başkalarıyla. O olsa şunu şöyle yapmazdı diye. İşte en kötü gaflet de bu. Kıyas yapmayın arkadaşlar. Ne olursa olsun eksi sevgilinizi hayatınıza yeni yeni girmeye çalışan başka bir yürekle kıyaslamayın. Bunun içinden çıkamazsınız çünkü. Size tavsiyem böyle bir durumda eski sevgilinizin kötü huylarını düşünün. Eksileri gelsin aklınıza, olumsuz taraflarını empoze edin beyne. Ha şunu da kabul ediyorum, yürek hep aklamaya çalışır. Savaşır beyin ve yürek aklamanın peşinde. Ama engel olun, engel olun ki içinde bulunduğunuz o "çıkmaz" sanılan girdaptan kurtulun.


Tanrıımmm nasıl da ağladınız değil mi geceler boyunca. Nasıl da yankılandı değil mi odanızın duvarlarından sekip kulaklarınızda bitmez bir senfoni oluşturan sesi. Peki yürek? Nasıl da kanadı değil mi gündüz gece demeden. Adına dair duyduğunuz her harf bile sizi üzmeye yetti. Peki atabildiniz mi eşyalarını? Bunlar yaşanıldı ve bir daha olmayacak diye de kimse garanti edemez. Sevmek sevilmek bizler için değil mi? Öyleyse göze alacaksınız arkadaşlar yıkımı da mutluluğu da. Uzun bir süre kimseyi sevemem dediniz. Bir daha kolay kolay aşık olamam dediniz. Hala daha söylüyorsunuz belki de. Evet belki de gerçekten hissettiğiniz gibidir. Ancak şunu bilin ve emin olun, öldürmeyen her acı ciddi anlamda güçlendiriyor arkadaşlar. Hele de kötü bitmişse ilişkiniz, hey yavrum heyy. Kendinizi bir zaman sonra öyle güçlü hissediyorsunuz ki, bir daha yıkılmam bir daha kimse beni böyle üzemez diyorsunuz. Çünkü evet bir daha buna izin vermeyeceksiniz. Her şey size bağlı.

Bu kadar acı çektikten üzüldükten sonra toparlamak, eski halinize geri dönmek hele hele bir başkasına fırsat vermek daha doğrusu öncelikle kendinize veriyorsunuz o fırsatı. Fırsat verin kendinize. Deneyin ve yapın. "Zafer" kazanmış gibi olacaksınız güvenin bana. Unutmayın yazdığım ve anlattığım her şey tecrübeyle sabit :) Ha tamam zaman gerekli, ama savaştan zaferle çıkmak, işte bunu yaşatın kendinize yeminle tadından yenmiyor ya la :) Eğer şans vermezseniz kendinize ve sizi tanımak isteyenlere daha çoookk o savaşı verirsiniz. Bilin ki her savaş da bitiyor. Ya zaferle ya da yenilgiyle. Böyle devam edecek hali yok. Sevdiniz aldınız boyunuzun ölçüsünü, bir de sevilmeyi deneyin ilişkide. Şahane hissedeceksiniz güvenin ve inanın. Çivi çiviyi söker demiyorum hayatta da inanmadım bu sözün doğruluğuna. Anlatmak istediğim kendi başınıza yeteri kadar savaştınız acınızla, bırakın biri elini uzatsın size.


Öyle bir el uzanır ki hatta, böyle bir yürek kaldı mı ya da var mıydı diye sorgularsınız artık. El üstünde tutulmak ne demekmiş anlarsınız. Seven insan mutlu eder kim ne derse desin. Sevdiğini mutlu edebilmek için elinden geleni yapar. Hele sizi bi üzgün görmesin, dünyayı önünüze serer yüzünüzde görebilmeyi dilediği tek bir tebessüm için. Ama siz siz olun böyle bir kalbi kırmamaya çalışın. Eskinin acısını ona yüklemeyin. Çünkü çok kötü vicdan azabı oluşturuyor benden söylemesi :)


Size arkadaş nasihati olsun şu söyleyeceğim; ilişki içinde çok seven değil de daha ziyade sevilen taraf olun millet. Herkes için geçerli. Böyle olunca gülücükler eksik olmuyor yüzünüzden çünkü. Böyle olunca huzurlu yatıyorsunuz yatağa çünkü. Aklınız da gözünüz de gönlünüz de arkada kalmıyor. Biliyorsunuz sabah harika bir mesajla başlayacağım güne. Kayıtsız kalamazsınız zaten bir süre sonra. Sevginin üstesinden gelemeyeceği hiç bir şey yok. Sadece zaferin tadını çıkarın. Benim tam da şu an yaptığım gibi, şiddetle tavsiye edilir :)