Eveeetttt yılların devam eden tartışma klasiklerinden biri; aşk mı kariyer mi ikilemi. Sizce
hangisi peki? Ne cevap veriyorsunuz dünyanın en zorda bırakan bu ikilemi
sorulduğunda? Tercihini çoktan yapmış olanlar sizler peki? Memnun musunuz
verdiğiniz karardan yoksa ahlanıp vahlanıp yapamadıklarınızda mı kaldı aklınız?
Milyonlarca insan olup bir soru karşısında ikileme düşmemiz
gayet de normal a dostlar. Herkes aynı fikirde olmasın yahu, hem herkes aynı
fikirde olacak nasıl çekecek zıt kutuplar birbirlerini J Yalnız konuya tam olarak bir
giriş yapmamak için elimden gelen tüm gayreti sarf ettim. Zira verdiği karardan
pişmanlık yaşayanlarda daha doğrusu
yapmadıklarında aklı kalanlarda tabii ki de ben varım bugün J
Hayatının hiçbir döneminde, en uğurlu inancıymış gibi
mantığını yanından ayırmayanlar pek tabii ki duruşları belli. Çünkü onlar için
hayat, aşkla tüketilmeyecek kadar önemli ve zorlu bir sınav. Başarmak,
kazanmak, rüştünü ispatlamak, kendi ayakları üzerinde durmak, boyun eğmemek
mantığı ön planda tutanların genel
kuralları. E tabi örnekler çoğaltılıp azaltılabilir de. Mantığının önüne
geçecek her türlü fikir ve davranıştan uzak dururlar. Aşka yenik düşmemek için
direndikleri gibi, kalplerine hançer saplana saplana –ki mantığı ön planda
tutanların nedense bir insan için çok fazla hele hele de aşk için duygusal
insanlar kadar üzüleceklerini düşünemiyorum- ayrılırlar sevdikleri insandan.
Mesleğine odaklanıp, kariyer planlaması yapmayı
bitirmişlerdir bile erken yaşlarda. Haliyle orta yaşlarda bir bakmışsınız,
hayatın onları kariyer olacak getirebileceği en iyi basamakların birinde ışıl
ışıl parıldıyorlar. Kesinlikle örnek alınası bir davranış, yeminle takdir
ediyorum ya. Karar ver ve uygula, işte tüm mesele bu J Peki hayatı mutlu ve huzurlu
bir şekilde yaşanılır kılabilmek için kariyer yeterli midir?
Şimdi de sırada şapşik aşıklar var :) Başlarım uleyn
kariyerine, hayatımın aşkını bulmuşum. Seviyor ve
seviliyorum. Okumaksa okudum, meslek edinmekse edindim ama bir daha böylesi bir
aşka rastlayamam deyip de gerçekten vazgeçiyor musunuz kariyerinizden? Sadece
mesleki anlamda zirveye oynayıp da mutlu olunacağına ihtimal vermeyip,
yaşanılan hayatı değerli kılacak olanın kesinlikle aşktan geçtiğine inanıyor
olmalılar. Emin olun mantık yürütüyorum şu anda millet J Hakim olaydım olaya, neyse
açtırmayın benim bayramlık ağzımı şimdi J
Sevdiği insanla evliliğe hızlıca adım atmış, çocuklarını dünyaya getirmiş, ilk
günkü gibi aşkın tüm cazibesini kullanıp sevmeye ve sevilmeye devam ediliyor
mu? Eğer evet diyen çıkarsa pişmanlığıma bir kaşık da tuz siz atacaksınız ona
göre. Cevap vermeyin soruma, ben öyle kendi kendime yazıp sorular sorup
takılıyorum bakmayın sizler bana J
Çok merak ediyorum bu soruların cevabını arkadaşlar,
herkeste değişkenlik gösteriyor doğrusu. Ondan dolayı net bir kanıya
varamıyorum. Ben kendimi bilirim ve verdiğim karardan dolayı ne kadar
hayıflandığımı L
Ha tabi bir de kariyer ve aşkı aynı anda bulmuş olanlar var ki, kendilerini
dünyanın sekizinci harikası diye adlandırmak pek yerinde bir tanımlama
olacaktır. Yemin ediyorum Allah’ın sevdiği kulları arasında açık ara öndesiniz
siz, evet evet hem kariyer yapmış hem de mutlu bir şekilde çoluk çocuğa
karışmış kıskanılmaya değer arkadaşlar J
Mutluluğunuz daim olsun. Tabii ki kimsenin mutluluğunda gözümüz yok ama nasıl
yaptığınız da birçoğumuz tarafından merak konusu. Şans mı yüze gülüyor böyle
bir durumda ya da ne bileyim durumlar mı öyle gelişiyor, Allah mı yardım
ediyor, kendi tırnağızla mı kazıyorsunuz bu hayatı inan olsun bir tahminde dahi
bulunamıyorum. Ha imkansız mı ikisini aynı anda götürmek, e tabii ki hayır.
Zaten burada kariyer ve aşkı anda yürütmekten ziyade ikisini aynı anda
nasıl bulduğunuzla ilgileniyorum ben şahsen. Taaaa olayın en başına gidiyorum,
gelişme sonuç sizin olsun bana giriş lazım giriş J
Sevgili ikilem arasında boğuşan arkadaşlar, asla sizlere
örnek olmak istemem herkes kendi hayatını yaşıyor ancak benim yaptığım tercihe
iki satır değinip öyle gideyim müsadenizle. Ben kariyeri seçmiş, bunun uğruna
da dünyanın en muhteşem erkeğinden ayrılmak durumunda kalmış bir faniyim L Ya içim acıdı
başlayacağım şimdi yazısına daaaaa kariyerine deeeeeeee L Aslında tam olarak öyle
olmadı. Yani kariyerimin çoookkk mühim bir dönüm noktası vardı da, ya işimi
seçecektim ya da aşkımı misali, filmlerdeki gibi bir seçim değildi benimki.
Lütfen aklınızda sürrealist bir Gamze belirmesin J
Ben gayet de üniversite 2. sınıfta, çılgınlar gibi aşık olduğum adam mesleği
gereği şark görevini yapacaktır, bilmem
ne hizmetidir diye gezip duracak ben de çok sevdiğim mesleğimi onunla
evlendikten sonra yapamayacağım diye, adamın evlilik teklifini iki kere
reddettim.
Ha bakın şöyle bir şey var, evliliği o yaşlarda tabii ki de
asla düşünmüyordum bundan dolayı pişman değilim. Ama o insanı kaybettiğim
gerçeği ve kariyer yapacağım diye ondan ayrılıp, okulu bitirip de belirli bir
süre yaptıktan sonra mesleğime veda etmiş olmam doğrusu pişmanlığımın ömür boyu
içimde sönmeyecek bir ateş olarak kendini her daim hissettirmesi için yeterli.
Düşünüyorum da, mesleğime devam etmiş olsam ve kendimi kariyer anlamında harika
bir yerde görsem yine aynı pişmanlığı yaşar mıyım diye. Pişmanlıktan ziyade
hayıflanmalarım olurdu zaar. Onu da isterdim hayatımda yine de. Ve inan olsun
şimdiki aklım olsa, orta yolu bulmaya çalışır, kendimi zor bir seçimin içine
sürüklemezdim. O zamanlar zor görünmedi gözüme alacağım karar. Deli gibi
sevmeme rağmen. Nasıl bir mantık delisi bir insansam o zamanlar, keşke şimdi de
o zamankinin yarısı kadar olabilsemJ
Velhasıl arkadaşlar, dünya dönmeye, insanlar aşık olmaya,
meslek edinmeye devam ettiği sürece aşk mı kariyer mi sorusu daha çooookkk
sorulur daha çooooookkk doğru ya da yanlış kararlar verilir. Ama siz siz olun,
enine boyuna düşünmeden hiçbir şey için adım atmayın. İlerisini düşünün, günü
yaşayıp anlam katın ama geleceğiniz için de ufaktan zemin hazırlayın. Günümüzde
aşk da zor kazanılıyor kariyer edinmek de öyle. Alacağınız
kararlar sizi asla pişman etmesin de, gerisi bir şekilde hallolur zaten J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder