26 Mayıs 2016 Perşembe

# alışveriş # alışveriş ve ayakkabı

AŞK DEMEK AYAKKABI DEMEK, AYAKKABI DEMEK KADIN DEMEKTİR!


Ayakkabılar üzerine ne yazılar yazıldı ahh ahhh ne hikayeler anlatıldı. Dünyada kadınlar olduğu sürece ayakkabılar anlatılmaya devam edilecek. Bu konuda bir kadını ancak yine bir kadın anlar. Hayır ayakkabılar üzerine ne yazılar yazıldı diyoruz da yazılacak tabii ki de. Nihayetinde her kadının özelliği, ayakkabılar hakkındaki düşünceleri, hisleri ayrı. Ayy yok ya aynı mı? Nasıl yani şimdi birçok kadın güzelim kırmızı stiletto hayranı değil mi? Vallaha da hayranız billaha da hayranız arkadaş J

Bakın sevgili arkadaşlar bizler büyüdükten sonra böyle olmadık. Daha minnakken bile kırmızı rugan pabuç seviyoduk. İşte onun kaynağı nedir bu yaşıma geldim çözemedim. Eminim bütün bayanların çocukken, o bahsettiğim kırmızı bağcıklı rugan sandaletleri olmuştur. Siyahları da vardı ama en çok kırmızı beğenilir tercih edilirdi. Yalnız bu kırmızının da sarsılmaz tahtına hayranım hani. Her dönemin rengi. Yahu ister ayakkabı olsun ister elbise. İllaki kırmızısından da üretilir. Hey yavrum kırmızı heyy sende ki hava da çoğu renk de yok hani Jw



Biz kadınlar ayakkabı severiz çünkü, ayakkabılarımıza göre ruh hallerine bürünürüz. Bu nedenlerden biri. Şimdi nasıl bürünüyoruz değişik ruh hallerine diye erkekler içten içe merak ediyor olabilir durun tecrübelerimden yola çıkarak bilgi vereyim arkadaşlara kızlar J Şimdi şöyle oluyor, biz kadınlar topuklu ayakkabı giydiğimizde kendimizden emin, ciddi, iş kadını havasında, burnundan kıl aldırmayan, havalı, özgüvenli  ve fazla dişi bir ruh haline bürünürüz. İsterse dünyanın en çirkin ayakkabısı olsun sırf topuklu diye bu hallere gireriz haa JKaldı ki, hangimiz daha küçük mü küçük şirin mi şirin bir kız çocuğuyken annemizin topuklu ayakkabılarını ve portföy çantalarını alıp aynanın karşısında kırım kırım kırılmadık ki JAhh 10 cm ahhh sen nelere de kadirmişsin anasını satiyim JJ 

Mesela babet giydiğimizde (ki nefret ederim. Ama bu babet giyildiğindeki ruh halini bilmeme engel değil) daha neşeli, çocuksu, rahat, hareketli hissederiz. Alın bir ruh hali daha. Ne yani biz çilekeş kadınlar, biz ezilen dövülen hatta cinayete kurban giden derdi başından aşkın kadınlar ayakkabı alıp da mutlu olmayalım mı? Bizim mutlu olmaya hakkımız yok mu? Bizim değişik ayakkabılar giyerek sokakta salınmaya hakkımız yok mu? Ayy hayır niye soruyosam pek tabii ki var hatta ayakkabı aşkımıza karışacak en son canlılar erkekler valla. Biz de sizin futbol, karı kız ve araba sevdanızı anlamıyoruz, nabeeerrrrJ



Bir de millet gel geelll olaya geeeeeellll!!!Yapılan bazı araştırmalar depresyon ya da muadili hastalıkların, fazla alışveriş yapan insanlarda normalin üstünde seyrettiğini söylüyor. Ya Allah’ım yarabbim sabır ver J Tamam sevgili ve pek değerli psikolog abilerimiz ablalarımız. İstiyorsunuz ki araştırma yapalım, insanları bilgilendirelim, faydalı olalım ve elimizden geldiğince hastaları tedavi edelim. Nihayetinde pek tabii ki bu sizin mesleğiniz yani bi zahmet yapın edin ancak ayakkabı yaa bıraktınız işi gücü biz kadınların ayakkabılara neden aşık olduğunu hem sadece ayakkabı da değil neden alışveriş yapmayı sevdiğimizi araştırdınız. Yapın yapmasına da depresyon falan filan diyorsunuz. Yahu seviyoruz işte bunun başka açıklaması yok ki. Hayır yani sevmenin açıklaması olamaz. Özel ilişkileri sorguluyor musunuz, yahu bu kadın bu adamı neden seviyor dur araştırayım diye. Ee yooo. Tamam da anam babam ayakkabı aşkını neden araştırıyorsun. Bide şimdi itiraf edin sevgili kadın psikologlar, siz şimdi açık yüreklilikle “hayır efendim ben gayet de ihtiyaç dahilinde alışveriş yapar, dolabımda da sadece 3 çift ayakkabı saklarım.” deyin hani. İçin el veriyosa de yaa, ölümü gör de J Diyemezsin çünkü sadece bizi değil kendini de kandırırsın. Ben inanmıyorum ki bir kadın çıksın, “ayakkabı mı ıyykk hiç sevmem. Bir çift olsun kafi” desin hadi desin.



Nasıl ki daha minnaktık, alışveriş nedir dahi bilmezken bize alınan bayramlık ayakkabılarla uyurduk e daha ne diyeyim nerden açıklama getireyim bilemedim ki. Ben de insanım tıkanıyosam demek bi yerde J Ama bakın şuna karşıyım. Özellikle ünlülerde ve çevremizdeki kendini bilmez kasıntı insanlarda sıkça görüyoruz, “ayol 1000’i geçer ayakkabı sayım” diyor ünlü hatta evine gidiyo magazinciler çekiyolar o da anlatıyor şöyle seviyorum böyle seviyorum, şu kadar para harcıyorum bu kadar harcıyorum diye. Bazısı çıkıyor, “ayol benim ayakkabılarım için başka bir ev daha tutmam gerekir. Hatta bazıları yine dışarda bile kalır o kadar ki çoookk” diye açıklama yapar bla bla bla. Yahu ne gerek var bu tarz olaylara. Ama işte ayakkabının gücü bu millet. Ayakkabılar bize dişilik getirdiği kadar milletin reklamını yapmasına da vesile oluyor. Buyrun işte ayakkabı sevmemiz için bir neden daha J



Aslında bende ki iş ha, neden bunun açıklamasını yapma ihtiyacı hissettim onu da anlamadım ama şunu söylemeden bitiremeyeceğim,

-          Hayat kısa. Aklımızda kalan o ayakkabıyı almak bizim en doğal hakkımız ülkemin güzel, narin, güçlü, çalışkan, azimli, savaşçı, çilekeş, yüreği zengin kadınları J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder