28 Mayıs 2016 Cumartesi

# balat # balatsokakları

HER RENGİN SEMTİ: BALAT



Arkadaşlar Balat; İstanbul’un en eski semtlerinden olup Fatih ilçesinde yer alan şirin mi şirin, renkli mi renkli, sıcak mı sıcak semtlerinden biridir. Zaten İstanbul tarihi doku anlamında sağolsun gözümüzü gönlümüzü ziyadesiyle doyuruyor da böyle Balat gibi bazı semtleri aynı zamanda görsel şölen sunuyor ziyaretçilerine ya şaka gibi J

Yani Balat göze hitap ediyor olabilir ama tarihi önemi de yadsınamaz hani. Yahu zaten baktığımızda İstanbul’da ikamet etmemiş bir millet yok denecek kadar azdır. Jeopolitik önemden mi dersiniz, köprülerinden mi dersiniz, peygamberin sözlerinden mi dersiniz bilemem ama insanlarda “la ölmeden yaşanması gereken şehirlerden” diye bi izlenim uyandırıyor zannımca İstanbul. Oysaki yaşayan bin yaşamayan bir pişman J Bakın konu yine firar ediyor ki hemen fark ettim ve Balat’a geri dönüyorum.



Yemin ediyorum bir insanın başına ne gelirse sosyal medyadan geliyor inanın. O meraktan gelme olayı eskidendi daha sosyal medya hayatımıza bu kadar hükmetmeden önce. Yani S.M.Ö (sosyal medyadan önce) ve S.M.S (sosyal medyadan sonra) diye ayrılıyor artık hayatımız. Oysaki ne masummuşuz S.M.Ö önce ne kadar da çocuksu J Ay şimdi isyan edecekmişim gibi durdum da yok yok gayet güzel şeyler söyleyeceğim. Sosyal medya sayesinde, ülkede gizli kalmış yerleri keşfediyoruz resmen. İnstagramı bi açıyoruz anaaammm o da neeee ne kadar da güzel bi yeeerrr diye gözlerimiz yuvalarından çıkmak suretiyle pörtleyip dilimiz ağzımıza sığamaz duruma gelmiyor mu? Acilen o gördüğümüz yere gidip iki kare de biz çekmek istemiyor muyuz? Yeminle bu sosyal medya sayesinde bilmediğimiz birçok kuytu güzelliği keşfetmeye başladık ha.



Bknz: Balat J Pek tabii ki de Balat’ı biliyor, duyuyor, hakkında az çok bilgi sahibiydik birçoğumuz. Ama gidip o tarihi dokusunu hissetmek, o çocuk seslerinin cıvıl cıvıl tüm sokakları sardığı, birçok kültüre yıllar boyu ev sahipliği yapmış olan güzelim semti yaşamak ve bu deneyimleri fotoğraflamak paha biçilemez. Rengârenk evler arasında hatta binadan binaya ip gerilip çamaşır asılmış görüntüleri yok mu, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar doğalını bulamazsınız valla. Ne gerek pasaporttur vizedir ekstra bütçedir işlere. Bir Pazar atlayın gidin valla Balat’a, alın size Prag J Haa durun yaa çok attım dimi. Ne yani Çek Cumhuriyeti’nin Prag’ı varsa bizim de Balat’ımız var nabeerr J Mimariyle mimari, turistik geziyse turistik gezi, kültürse kültür.

Ben de naçizane Balat’a gitmiş, hissetmiş, deneyimlemiş ve fotoğraflamış bir insan olaraktan sizinle bu yazıyı paylaşmak istedim. Bir de kalabalık oluyor ki sormayın. Ama nasıl olmasın. Her bir sokak renkli eskimiş binalarla çevrili. Ay semt bir de yokuş ki sormayın. Bu biraz sıkıntı belki ama merdivenlerle kolaylık sağlanmış tabii ki. Sırf biz gezi tutkunları sıkıntı yaşamayalım diye. Yoksa orada oturanlar için değil ha J Kıyamam bir de Balat sakinleri alışmış mütemadiyen insanların ziyaretine gelip fotoğraf çekmelerine, kimse yadırgamıyor hatta gayet de umursamaz görünüyor inanın J



Balat’ın en güzel özelliklerinden biri de gerçi bu İstanbul’un pek çok semti için geçerli bir özellik, farklı dinlere aynı bölgede ev sahipliği yapması. Bir bakıyorsun sağda Ferrüh Kethüda Camii hemen solunda da Rum Ortodoks Kilisesi mevcut. Pek güzel çok güzel bir kontrast bence. Emin değilim ama bu özelliği dünyanın birçok yerinde bulamazsınız valla. İstanbul’un en sevdiğim özelliklerinden valla, islam dışında da birçok dine ev sahipliği yapmış olması. Nihayetinde biz sevgi diniyiz, herkese kucak açmalı, bağrımıza bağrımıza basmalıyız J

Neyse nihayetinde size bir turizmci gibi ahkam kesmeyeceğim arkadaşçıklarım. Naçizane gördüklerimi, hissettiklerimi paylaşmak istedim sizlerle. Gidilmesi görülmesi gereken yerlerin başında gelir diye de ahkam kesmeyeceğim merak etmeyin. Hep söylediğim gibi zaten, kimsenin zevkine herkes karışamaz J



Bir sonraki durağımızda görüşmek dileklerimle, kucak dolusu sevgiler saygılar efenim J J J


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder