17 Mayıs 2016 Salı

# aktivite # Gezerken Gördüm

MÜZİK RUHUN GIDASI MIDIR?



Selamlar müzikseverler…

Müzik dinlemek, kitap okumak, film izlemek bunlar sürekli bahsedildiği üzere hem çoğu insanın hobisi hem de keyif veren aktivitelerdir. Şimdiye kadar kimseden, “ayyy müzik dinlemek mi, iğrenönççç!” gibi bir serzeniş duymadım, e tabi sizi bilemem. Yolculukta, sporda, hatta uyurken bile birçoğumuzun kulaklığı kulağındadır.

Herkesin bir müzik kulağı, müzik zevki, etkilendiği tarz, sevdiği sanatçılar var. Hatta müzik, evrenler arasında köprü kuruyor ve kültürler arası ezgiler cirit atıyor ortalıkta. Buraya kadar her şey normal değil mi? Aksini iddia edecek olan varsa beri gelsin valla J Hayır varsa da binde birdir o oran eminim.

Velhasıl kelam gelelim asıl konuya; Müzik Ruhun Gıdası mıdır?



Eğer müzik gerçekten ruhun gıdasıysa neden bazı şarkılarda acı çekiyoruz beee? Ağlıyoruz hüngür hüngür? Böğrümüze vura vura zılgıt çekiyoruz? Neden? Ruha gıda olan bir şey acı verir mi? Haa durum yanlış anlaşılmasın, eğlencede tavana vurduran şarkılar var tabii ki. Duyunca durduğumuz yerde duramadığımız,  bizi mutlu eden parçalar var tamam buna lafım yok.

Ama soruyorum sizlere, sizin başınıza gelmedi mi; otobüste giderken hava da yağmurluysa cama çıp çıp yağmur damlaları vurduğu esnada, Sezen’den “Gidiyorum kokun hala üzerimde” çalarken ağlamadınız mı? O otobüs tıngır mıngır trafikte ilerlerken, kalabalık insan güruhu size bakarken gözünüzden yaş gelmedi mi? İçten içe o şarkıya eşlik edip efkarlanmadınız mı? Aklınızda, beyninizde, ruhunuzda, tüm benliğinizde birini düşünmediniz mi? Cevaplarınızı duyuyor gibiyim, hep bir ağızdan; “EVEEEETTTT!”

Peki yararlı, gıdalı şeyler neden acı versin yahu? Hayır yani neden böyle içimizi sızım sızım sızlatsın? Yetmezmiş gibi bir de üstüne ağlatsın? Taamaammm müzik dinlemeye asla bir lafım yok. Ki ben de dünya ezgilerinden nasibini alan biriyim. Severek takip ettiğim, dinlediğim sanatçılar var Allah için. Ama bu ağlamadığım, etkilenmediğim anlamına gelmiyor tabii ki de J tarzlar arası fark var elbet. Depeche Mode’dan “Personal Jesus” dinlerken ağlanmıyor tabi, ama genel itibariyle duygusal buhran içindeysek kimse kusura bakmasın ama o acı şarkılar tuz basıyor yaraya.
Acı çekmeye meraklı değilsek  biz biz olalım, psikopatik haller içindeyken dramatik şarkılardan ziyade “Parti parti partizane” kıvamında şarkılar dinleyelim. Bir de böyle deneyelim bakalım ne olacak…


Herkese acısız ezgilerin harmanlandığı müzikli günler olsuunnnJ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder