9 Şubat 2018 Cuma

# #affetmek #affetmekbüyüklükmüdür #hangidurumlardaaffedilir #afdilemek #hatalarveaffetmek

TÜM YANLIŞLARA RAĞMEN SIRT DÖNMEK MİDİR MARİFET YOKSA AFFETMEKTE MİDİR BÜYÜKLÜK?


Arkadaşlar, sizlerin de hayatında en az bir kere dahi olsa affettiği biri vardır. Ay olmayanlar ne şanslısınız haa valla anadan şanslı geldiniz zaar dünyaya J Çünkü var ya o affetmek kadar zor ama bir o kadar basit aynı zamanda ikilemde bırakan başka bir şey yok inan olsun. valla büyük bir dertten kurtulmuş oldunuz haa ama bundan sonrasında da umarım gerek kalmaz minnak da olsa bir hatayı affetme ihtiyacına. Kafa rahat valla imrendim böylelerine şu an J Gerçi bakın yine hemen kötü tarafını aldım ele. İyi tarafı da var arkadaşlar bu durumun şöyle ki, nihayetinde affetmek büyüklük diyerekten affettik diyelim birini hah işte o bize tecrübe katıyor bak valla. Nihayetinde artık konuyla ilgili daha bi aklı başında olabiliyorsun ya da tecrübe yaa kısacası tecrübe. Kötü olaylar da bizim için arkadaşlar yeter ki yaşanılan her şeyden ders çıkarmayı bilelim.

Evet millet, “affetmek büyüklü müdür yoksa yeni bir hayal kırıklığı için zemin hazırlamak mı?”. Bölündük ahan da yeminle bölündük yine. En sevdiğim durum oluştu. Ay konuya girerken gelmemişti aklıma iyi mi? Valla en sevdiklerim yazarken en keyif aldığım konular, düşüncelerin yarı yarıya bölündüğü konular. Heyt beee kim tutar beni uleyn şu saatten sonra. Yani yalnız bana da helal olsun ki, böyle ciddi bir konu içinde bile zevzeklik yapabiliyorum ha J Affetmenin büyüklük olduğunu iddia edenler neye göre atmış bu kesinliği ortaya? Neye göre kime göre büyüklük arkadaşım bu? Ayrıca neden büyüklük olsun? Affedilen insan demek ki aslında önemli bir insan ki affetmişiz değil mi? Neden ona karşı büyüklük hissine kapılma ihtiyacı hissedelim ki? Ya da tam olarak oluşuyor mu bu his? Evet affedenler keşke karşılıklı konuşuyor olsaydık şu an, ne de güzel dertleşirdik ne de güzel yorumlarınızı alırdım sizin de ve konu beyin fırtınası tadında sürer giderdi.


Bence affetmek ne büyüklüktür ne de yeni bir hayal kırıklığı için zemin oluşumuna bir tuğla eklemek. Affetmek kişinin kendi iç sesiyle alakalı bir durum diye düşünüyorum. Yaşanılan şey her ne olursa olsun, inanın kişi ilk önce kendi için affeder. Yapılan hata unutuluyor mu? Hayır. Hafifliyor mu peki? Evet. Güven toparlanıyor mu o kişiye karşı? Zinhar, hayır. Bunca şeye rağmen yine de kişi ilk önce kendi için affeder. Onun için yok affetmek büyüklükmüş yok şuymuş buymuş değil bence. Yapılan hata karşısında üzüldün ve hatayı yapan geldi senden özür diledi, bakın konu her ne olursa olsun. karşımızdaki sevdiğimiz bir insansa (ister sevgili, ister eş, ister çok yakın arkadaş) içimiz gider bi yerde. Düşünürüz. İsteriz de bi yandan barışmayı ama içerden bir ses yükselir en sinirlisinden “sana yaptıklarını unutma” diye. Kindar biriyseniz vay karşı tarafın haline valla J Önce kendi vicdanımızı ve aklımızı rahatlatmak için affederiz. Yani tabi vicdanlı biriysek, bu konuda da genelleme yapmak istemem. Bazımız intikam için affeder. Yaşadığının aynısın karşı tarafa yaşatmak için. O gün için savaşır, intikam alacaktır. Bazısı daha masumane, sadece küslüğü ayrılığa çok üzülmüştür “amaaannn üç günlük dünya, affedeyim gitsin” der ve affeder. Bu kadar farklı karakter varken aynı neden için kimse birini affetmez ay bunu da beklemeyin rica edeceğim J

Yani kolay da bir şey değil hani valla. He tamam affettim demekle maalesef ki öyle pat diye affedilmiyor. Kralı gelse affedilemez valla. Hayır nihayetinde çok önemli bir şey olmuş ki af dilemeye kadar gelmiş olay. Nasıl öyle bir şey olmamış gibi kalındığı yerden devam edilsin, mümkün değil maalesef. Kalır derinde bir yerde sızıyla karışık bir öfke. Kalır valla inceden acıtırken yüreğini bıçak kesiğinin acımasız yarası, öyle kolay değildir unutmak “af” uğruna yaşanılanları. Affetsen bir dert affetmesen bir dert olur içine. Affetsen o kişiyle hayatına kaldığın yerden devam edeceksin ilk başlarda zor da olsa (dediğim gibi ilişki olarak ele almıyorum. Arkadaşlıklar dadahil parmaklarımdan dökülen “af” edilecek kişiye söylenenler). İyi ya da kötü yaşanılan şeyler kolay unutulmuyor ki. Bıraktığı mutluluk da kalıcı acı da öyle. Tamam kendimiz için affederiz dedim de ki böyle düşünüyorum ben inanın, karşı tarafın gireceği haleti ruhiye nedir. Esasında bunu daha çok merak ediyorum. Ne yani, “vay arkadaş büyük insanmış bak affetti beni ulenbee helal” mi diyecek yoksa “tamam neyse affetti. Vicdanım rahat, gerisini s..r et” mi diyecek? Şimdi sizler diyorsunuz ki, “zaten karşı tarafın nasıl bir karakterde olduğunu biliyoruz ki affediyoruz. Öyle bir şey söylemez kesin” ama zaten o kadar güvendiğiniz kişi hayal kırıklığına uğratmadı mı sizi a dostlar? O yine gelip af dilemedi mi sizden? O kadar biliyordun, tanıyordun da niye bunları yaşadın peki ha neden? Ya işte öyle kalırsın J


Hani dedim ya kişi önce kendi vicdanını rahatlatmak için karşısındaki affeder diye. Millet inan olsun, af dileyen insan için de geçerli bu. O da içten içe belki hayıflanıyor belki üzülüyor belki de baskı altındadır bilemiyoruz ki. Belki o da sırf vicdanım rahat olsun diye gelip kendisini affettirmeye çalışıyordur. Belki gerçekten de önemsemiyordur senin ne düşündüğünü. Ay yok mu? Var valla böyle de tipler. Bir de o affedilecek kişi buna değiyor olsa bari. Gerçekten bakın affederken de seçim yapmalı kişi ha. Öyle herkes affedilmemeli bence. Kin de duyulmalı canım. Vicdan micdan hak getire. Boyu devrilesiceJ

Arkadaşlar deminden beri bahsediyorum da tanımına hiç değinmedik affetmek nedir? Affetmek; başkalarının yarattığı koşullardan ve yanlışlardan dolayı kendimize acı vermeye ya da başkasının bize acı vermesine son vermek demektir. Bakın ne dedik, kişi önce kendi vicdanı için affeder dedik. Kendi için affeder dedik. Kendi içinde bulunduğu üzüntü ya da stres halinden uzaklaşmak, kurtulmak için affeder dedik. Tanımı bile bunu diyor valla benlik bir şey yok J

Affetmenin büyüklük ya da küçüklükle alakası yok. Affetmek tamamen yükten kurtulmaktır. Ve içimizi rahatlatmaktır. Ama bakın şöyle de bi nüans var, eğer af dileyen kişiye karşı içinizde en ufak bir sevgi, saygı, hoşgörü, iyi niyet kalmadıysa da yok yere karşı tarafı da yormayın sizden özür dileyecek diye. Ya da affına he deyin geçin madem, bu da sırf kendiniz için yapacağınız bir iyilik olsun. düşman gelse af dilese sırf af diledi diye de size yaşattıklarını unutmayın pek tabii ki canım. Oldu anasını satayım, üzsün bir sürü şey yaşatsın, kırsın, laflar dolandırsın ortada ama sonra hatasını anlasın ve gelsin “beni affet” desin. Ulan var ya orada keseceksin o dilini ki bir daha yüz bulup da gelip özür dilemesin J Şey yazının başında söylemeyi unuttum, ben biraz kindarımdır da JHa diyeceksiniz ki, affetmek de kişiler arası fark mı gösteriyor? Evet arkadaşım gösteriyor, göstermeli de. Dargın kalmaya gönlümüzün rahat etmediği insanları affedin ya, bu hem sizin duyduğunuz acıyı hafifletecek hem de yine o kişi hayatınızın bir köşesinde yer alıyor olacak. Varlığının sizi mutlu eden kişilere şans verin bence. Haa düşman da olsa yine vicdanın rahat edecekse affet gitsin o ayrı. Ama gerçekten affetmeye değenler ve değmeyenler diye kategorilere ayırmakta fayda var bence J Her önüne gelen elini kolunu sallayarak “ay pişmanım beni affet” demesin ya.


Ben affetmenin yeni bir hayal kırıklığına da yol açacağına inanan biri değilim. Her yanlış bir ders alıştır bence arkadaşlar. Hep diyoruz işte, hatasız kul ne yazık ki yok. Sen! Evet evet yazıyı okuyan, sen sen ve sen. Hepinizin de hataları var. Hatalar bizler için nihayetinde millet. Bundan dolayı, yaşanılan ve yaşatılan olaylar karşısında empati yeteneğinizi kaybetmeyin bu özel ricamdır. Kendimi eleştirmem gerekirse benim en büyük hatam, sinirli ve bir o kadar da kolay güvenen biri olmam. Hata bildiğiniz hata yaa. Az sıkıntısını yaşamadım zamanında bunların. Katiyen olmaması gereken şeyler bunlar ama işte hatasız kul olmaz nihayetinde JHa karşımızdaki kişiye yine büyük bir rol düşüyor affedildikten sonra. Nasıl olsa affetti diye de, gidip yüzsüz gibi aynı şeyleri yapadabilir. Aynı kazıkları atadabilir. İşte bu da maalesef ki onun insanlıktan nasibini alamamış özelliklerinden kaynaklanıyor der, ikinci bir şansı da neyse bak bir şey diyecektim tuttum kendimi J

Arkadaşlar, işin özü olay sizde bitiyor bunu unutmayın. Karşınızdaki insan affedilmeye değecek bir insansa, büyüklük küçüklük aramadan affedin tabii ki de ama dua da edin ders çıkarmış olarak af dilemiş olsun sizden. Ancak karşınızdaki affetseniz bile ondan ne köy ne de kasaba olacak bir insan değilse, yeni sıkıntı ve üzüntülere zemin hazırlamadan dönün sırtınızı. Emin olun bazılarını hayatımızdan çıkaralım diye hayat bazı şeyleri yaşatıyor bize bak inan olsun öyle J


Ama temennim, birini affetme durumunda kalacağınız günleriniz olmasın. Mutlu mesut yaşamak ve ölmek varken değil mi ama J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder