18 Ekim 2016 Salı

# aşk acısı # aşk acısı ne kadar sürer

AŞK ACISI NE KADAR SÜRER?


Buyurun bakalım içinden çıkılmasında bir hayli güçlük yaşanılan, güçlüğü de geçtim "zaman" denen nankör kavramın boyunduruğu altında bulunan yegane acı şekli; Aşk acısı :) Bakmayın sonuna gülücük koyduğuma fenadır çeken bilir valla benden duymuş olmayın da. Arkadaşlar bazısı der ki; "aşk acısı mı o ne beee" bazısı der ki; "anlatılmaz yaşanır. Başa gelmeden bilemez insan" alın size iki farklı yaklaşım. Peki siz hangisini savunanlardansınız?

Millet şimdi bakın bilir kişi, yaşamış kadın profili, çeken bilir sözünün anaç ruhu olarak ben size durumu kendimden ve tecrübelerimden yola çıkarak özetleyeceğim. Her şey dozunda ve en önemlisi her şey zamanında güzel. Aşk acısı bile. Her şeyi hak ettiği gibi yaşamak gerek diye düşünenlerdenim ben. Ha ilişki içinde mutlu mesutken nasıl ki yüzünde güller açar insanın, içi içine sığmaz hayatında ilk kez aşık olmuş liseli kız edasıyla, nasıl da gülücük dağıtmaktan ağız kenarlarında çizgiler oluşur mutluluk belirtisiyle e o zaman ayrılıklar yaşandığında da kimse kusura bakmasın arkadaşım ama çekeceksin. Taaaa iliklerine kadar, içinden parçaların kopup gittiğini hissedene kadar, uykusuz kalıp yemeden içmeden kesilene kadar, artık gözlerinde yaş kalmayacak kadar üzüleceksin. Şey ya bakmayın siz bana ben biraz abartmayı severim de :) Ancak neden üzülecekmişim bee amaaann bitsin gitsin diye ayrılık acısı olmaz. Ha karşındaki insanı sevmemiş olsan bile ki nefret ettiğim ilişki türlerinden biridir, gönülden aşık olmamış olsan bile, biten ilişkilerde en çok da alışkanlık yaratmıyor mu acı ve sızıyı?


İlişki ne şekilde bitmiş olursa olsun, gerisinde gayet de boşluk, acı, üzüntü, moral bozukluğu, depresif haller bırakıyor. Ha bazı insanlar var ki, gayet güçlüdür gerçi gücün ne kadar etkisi var durum üzerinde emin değilim ama 1 hafta gibi bir sürede anaaammm sanki ayrılık yaşamış o değilmiş gibi o ne gülmeler, o ne çapkınlıklar, o ne hayatına yeni birini sokma girişimleri, o ne mutluluklar. Benim hafsalam almıyor ki bunu. Ha tamam aylarca acı çekin de demiyorum ama biten ilişkiye saygıdan bari bir lokma üzülün be. Ama işte bu kadar çabuk atlatanlar için iki şık var benim aklımda. Birincisi ayrıldığı kişiyi yeteri kadar sevmiyordur, ikincisi de yeteri kadar duygusal değildir.

Galiba aşk acısının süresini biraz da ayrılma şekli de belirliyor. Kötü hatta felaket bir saygısızlıkla biten ilişkilerde kişi daha güçlü hissedebiliyor kendini. İşin içinde de aldatma varsa, kendi kafasında insan kendi kendine çare bulabiliyor. Bu da karşı tarafın yapmış olduğu kötülükleri akla getirerek oluyor. O bana şöyle yapmıştı, o beni aldattı ondan dolayı bitti, yok o beni hak etmedi, yok o bana saygısızlık yaptı. Tamam yukarıda da dedim ya, ne şekilde bitmiş olursa olsun yarattığı boşluktan dolayı bile aşk acısı çekilir ve ayrılığın o eşsiz sızısını taaaa vücudunuz tüm uzuvlarında hissedersiniz. Ama sizde de şöyle olmuyor mu? Tamam kötü hatta lanet bir şekilde bitmiştir ilişki ama kötü anları hatırlayıp kendini o kişiden soğutmaktansa hep iyi şeyler gelir kişinin gönül ile beyin arasında kalan köprü üstünde. Gidilen yerler, birbirlerine söylenen güzel sözler, anılar işte bunlardan kurtulmak zor ya birazda. Ulan sevdiğim dediğin insan üzmüş işte seni, saygısızlık diz boyu hareketlerle üstüne gül koklamış, daha senin acını ve yasını tutmadan hayatına kadınları almaya başlamış sen hala neyin derdine yanıyorsun öyle değil mi? O yanında her gün farklı kadınlarla gününü gün ederken, sana ait bütün hatıraları silmeye meyletmiş hareketler sergilerken senin kendi içinde depresif hallere girmen hiç yakışık almıyor da işte çeken bilir millet.


Sevgi saygı kesinlikle karşılıklı olmalı olmadan zaten ilişki yürümez o ayrı ama aşk acıları nedense genelde tek taraflı çekilir işte. Genelleme yapmak istemem ama kadınlar sanki daha mı çok ayrılık acısı yaşıyor ne dersiniz? Yine kişiden kişiye değişir cümleyi şöyle nihayetlendirebilirim; seven kişi daha çok acı çekiyor. Zaten yine ilişki içinde de bir taraf daha çok sever ya hah işte ayrılık da yine o daha çok seven kişi daha fazla acı çekiyor bunu sakın unutmayın. Ha yıllar boyu yas tutmayın tabii ki de önünüze bakın ama yaşanan güzel şeyler hatrına da acınızı taaa dibine kadar yaşayın derim arkadaşlar. Asla acı güzel gelmiyor gönüle, her gece ağlamak ve her sakallıyı dedeye benzetmek misali her gördüğün kişiyi de sevdiğine benzetmek var ya hah işte asıl lanet de o. Ama benden size bir tavsiye de şu olsun, tamam acınızı yaşayın kesinlikle yaşayın ancak eğer karşı taraf ilişkinize ve size saygısızlık yaparak bitirmişse o ilişkiyi o kişi için de değil de kendi aşkınız için üzülün derim naçizane. Çünkü o taraf değil tek damla yaşı sizin yüreğinizden kopan sızıyı dahil hak etmiyordur. Bunu da böyle bilin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder