Yazarken bile kötü oldum ay durun valla vedalar hangi koşulda ne şartta olursa olsun kötüdür tamam mı? Hele
de kadınsan pek tabii ki de duygusal olarak daha çok etkileniyoruz ayrılıklardan vedalardan. İlişkilerde
de aynı şekilde değişen pek bir şey yok esasında. Haa istisnalar olabiliyor
ancak kaideleri işimize karıştırmadan, "bir kadın yaşadığı ilişkiden ne zaman gider" sorusunu
gündemime aldım, hadi bakalım.
Arkadaşlar kim ister ki, mutlu mesut ilişkini yaşarken
sevdiğinle bıcır bıcır çekip gitmeyi? Kim ister ki ilişkisinde huzursuzluk olmasını? Kim istemez ki
tartışmalara mahal vermeden hep gülücükler dağıtarak yaşayım ilişkimi ve kim
istemez ki sevdiğiyle uzun bir süre
mutlu olmayı? Ancak öyle bir an geliyor ki, toparlayamayacağını düşünürsün.
Uğraşırsın, didinirsin, savaşırsın, ödün verirsin, tölerans gösterirsin ama öyle bir an gelir ki işe yaramaz. Hah
işte işe artık yaramayacağını gördüğün, hissettiğin anda gidersin işte. Kadın ne zaman ki verdiği savaşların
boşa çıktığını görür işte o zaman gider. Ben bunu bilir bunu söylerim. Kadın
ilişki içinde daha savaş veren taraftır benim gözümde. Haa pek karşıyım buna da
o ayrı. Eğer ilişki içinde tek taraflı bir savaş hakimse, erkek ya da kadın tek
başına bir şeyleri yürütmeye çalışıyorsa, tek başına ilişkiyi ayakta tutmaya
çalışıyorsa o ilişki bitmiş de son demlerini yaşıyor derim.
Seven iki taraf
da elini taşın altına koyacak arkadaşlar. Ha ben durayım nasıl olsa karşı taraf
beni çok seviyor, kaybetmekten de korkuyor, e kör kütük aşık da tamam ya bırakamaz beni deyip de ne kendinize
güven duyun ne de armut piş ağzıma düş
misali ilişki seyrine kendinizi kaptırmadan hazırda bekleyin. Bu sözüm iki
taraf için de geçerlidir yalnız. Ancak söz konusu kadının çekip gitmesiyle
ağırlık olarak kadınların yaklaşımı üzerinde duracağım. Ve emin olun tamamen
kendimden yola çıkarak yazıp anlatacağım. Kaldı ki ilişkilerde genelleme
yapılamaz ya, yaşamadan da bilinmez bazı şeyler. Deneyimlemeden ahkam kesemez insan
konu ne olursa olsun. İlişkiler iki kişi arasında yaşanır
evet deneyimler bireysel olsa da. Savaş
vermiş bir kadının acı
tecrübelerini paylaşacağım sizinle sevgili okurlar :)
Arkadaşlar bir kadın ne zaman gider bilir misiniz?
Yaptıklarına karşılık bulamadığı anda, verdiği savaşların karşılıklı değil de tek başına ilişki yürütmeye meyletmesini gördüğü zamanlarda, gösterdiği kadar değer görmediği anlarda, susmuş susmuş
ve artık patlama noktasına geldiği anlarda, seviyor olmasına rağmen beynine söz
geçiremediği zamanlarda, sevgisinin kötüye kullanılmaya başlandığını hissettiği
zamanlarda, ilişki içinde sevdiğini mutlu etmekten başka düşündüğü şey yokken
karşı tarafın onu üzecek her türlü hareketin içinde olduğunu gördüğü durumlarda,
yaptığı uyarılara rağmen sevdiği adamın kadını uğruna bazı şeylerden feragat
etmediğini anladığında, kadınlık gururu
onuru dinlemeden her türlü kötü anda dahi sevdiği adamın yanında olmasına
rağmen adamın kadının hak ettiği değeri vermesinden de ziyade kadınını başka
kadınlar için karşısına almaya çekinmediği durumlarda... Kısacası kadın; tek
başına verdiği savaşın bir işe yaramadığını ve başkalarına tercih edilmeye başlandığını
gördüğünde gider...
Kadın erkeklere nazaran daha savaşçı, aşkı için bir şeylerin uğraşını daha yoğun bir çabayla
gösteren bir aşıktır. Ancak burada kadın erkek ayırımı yapmada şunu rahatlıkla
söyleyebilirim ki, ilişkiler iki taraflı yaşanır millet. Ha buna gülüp
geçmeyin, "e herhalde yani başka ne olacaıdı" diye. Öyle ilişkiler
var ki, bir taraf daha çok seven olur, daha çok üzülen olur, daha çok ağlayan
olur, daha çok acı çeken olur, daha çok bağlanmış olur, daha çok savaşan olur,
daha çok sahiplenen olur, daha çok özleyen olur, daha çok benimseyen olur. Her
türlü duygununun daha'sını yaşayan olur. İşte bu ilişkiler tek taraflı ilişkiler olarak yorumlanıyor benim nazarımda.
Seven insan elini taşın altına koyacak arkadaşlar. Kadınlar
sevdiği adamı kaybetmemek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken
erkekler de boş durmayacak. Ya da tam tersi. Erkek bir şeylerin savaşını
verirken kadın kendini güvencede hissedip, hissiz duygusuz takılmayacak. Zaten
bunları galiba anlatmanın anlamı yok. Çünkü seven insan bir şeylerin uyarısını
beklemeden zaten sevdiği kişi için savaşır da, el üstünde tutar da, sadık kalır
da, sevdiğini gösterir de. Bunları yapmıyorsa zaten bir kadın ya da bir erkek,
kimse kusura bakmasın ama sırf yatak ilişkisi derim ben buna. Günümüzde en
yaygın ilişki türü olan işte. Bir çok kişinin en çok tercih ettiği, sıkıntısız
dertsiz stretsiz ya da her neyse.
Gönlüyle sevenleridir yazılarım ve umarım ki, içinde aşk kırıntısı dahi bulunmayan,
bazı duygusal yoğunluklardan uzak, bacak arası aşkı yaşayan tipler okumuyordur
yazılarımı. Çünkü hitap etme organlarım başka. Ben direkt gönle hitap etmeye
çalışıyorum, bilmem anlatabildim mi? Ve beyler şunu asla unutmayın, bir kadın ancak sevdiği adama defalarca şans verir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder