27 Haziran 2016 Pazartesi

# alice harikalar diyarında sendromu # çocuklar ve alice harikalar diyarında hastalığı

ALİCE HARİKALAR DİYARINDA SENDROMU NEDİR?


İsmiyle müsemma olmayan birçok hastalıktır, yiyecektir, içecektir var ama “Alice Harikalar Diyarında Sendromu” hastalığı nedir diye sormadan edemiyor insan. Değişik isimli ve görülme ihtimali binde bir olan bir sürü hastalık var arkadaşlar. Özellikle de psikolojik rahatsızlıklara baktığımız zaman hepsinin ismi ilginç değil mi? Bazıları benzetmeden yola çıkarak konulmuş isimler olurken, bazıları da neyse onu bilemedim şimdi J

Arkadaşlar duyunca şaşırdığım, şaşırmakla kalmayıp hakkında hiçbir şey bilmediğim ve tabii bilmemekle kalmayıp araştırdığım ve en sonunda yazmaya karar verdiğim bir hastalık oldu kendileri. Kısaca bir tanımını yapmak gerekirse Alice Harikalar Diyarında Sendromu; kısaca perspektif ve algı hastalığı olarak tanımlanabilir. Ay ne fena var ya Allah kimseye yaşatmasın ama her şeyi minnak görüyorsunuz bi hayal edin. Olduğundan daha küçük eşyalar, hayvanlar, ağaçlar, evler… Bir fili mini mini gördüğünüzü tahayyül edin şey tabi bebek fillerden bahsetmiyorum J Bunun yanında işitsel sorun olarak da kendini gösterebiliyor. Ha yanlış anlaşılmasın sadece küçük görme değil aynı zamanda objeleri olduğundan daha da büyük görebiliyor bu hastalar. Ve genelde çocuklarda vuku buluyor bu meret. Ay kıyamam yaa daha çocuk her şeyi görüp öğrenecek yaşta böyle bir hastalığa yakalanmalarını düşünmek bile istemiyorum. Bir de düşünüyorum da, hani psikolojik-nörolojik hastalıklar genelde bir travma sonucu ortaya çıkar ya, ne biliyim yaşanılan bir olay tetikler ya da kullanılan bazı antidepresan ilaçlar. Ama bazı hastalıklar özellikle psikolojik rahatsızlıklar özellikle çocuklarda daha sık görülebiliyor, buyrun işte AİWS gibi L


Bir de şöyle bir handikap var bu hastalıkla alakalı, genellikle migren, beyin tümörü ve psikoaktif ilaç kullanımı ile birlikte daha sık görülebiliyor. O halde soruyorum arkadaşlar, küçücük yavrularda görülme sıklığı nasıl daha fazla olabiliyor aklım almıyor inan olsun. ya tamam çocuklara karşı bi hassasiyetim var ve kıllarına zarar gelsin istemiyorum ondan dolayı şu an böyle tepkili görünebiliyorum ama sanki bi kafa karışıklığı oluşturuyor gibi. Yani nihayetinde tıp benden daha iyi bilecek canım burada ahkam kesecek halim yok J Ben naçizane bilgi vereyim dedim sizlere, parmaklarım yazdığınca dilim döndüğünce J Yani derler ya “Allah dert verip derman aratmasın” diye, hakkaten öyle yani. Ne çok bilmediğimi hastalık var dünya yüzünde, bilinenleri söylemiyorum bile evlerden ırak. Onun için ne yapın edin sağlığınıza dikkat edin-edelim dostlar. Hayat kısa L
Ha durun konu sağlık olunca yine fikrin firar etmesine engel olamadım ama AİWS’ye kaldığım yerden devam ediyorum. Tamam çocuklarda görülür dedik bu hastalık ama baktığımız zaman 20’li yaşlar ve sonrasında da hastalığa yakalanan insanlar var. Hiç olmaz sadece çocuklarda kendini gösterir diye bir kural yok anlayacağınız. Yani aslında görmekten yana sıkıntı yaşamıyor bu hastalar. Gayet net tüm objeleri, cisimleri, kişileri görebiliyor ama algı da bozukluk olduğundan mütevellit olduklarından daha büyük ya da daha küçük görüyorlar. Kocaman bir gökdelen onlara söğüt ağacı misali görünebiliyorken minnacık karınca da yine dinozor halini alabiliyor. Bir de bu hastalık öyle bir meret ki, teşhisini koymak da pek zormuş. Allah Allah yaa ne tuhaf bir hastalıkmış demekten alıkoyamıyor insan kendini. Teşhisi çok zor çünkü, beyin görüntüleme sistemleriyle tespit edilemiyor. Bundan dolayı hastalarla konuşmak ve söylediklerine dikkat etmek gerekiyor teşhis için yani çoğunlukla. Bir de beyin tümörü ve migren ağrıları tanı koyması kısmen sağlayabiliyor. Yani bunlar da yoksa hakikaten teşhis çok zor. Hani dedik ya çocuklarda daha sık görülebiliyor diye. E çocuk daha yani ne bilsin yavrum gördüğü şeyin orijinalinden daha minnak olduğunu ya da tam tersi. O zannediyor ki tamam gördüğüm algıladığım doğrudur. Ahh yavrum yaa valla yazarken pek üzüldüm anlatamam size L


Alice Harikalar Diyarında Sendromu’nun belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz;
-         -  Görsel algılamada sıkıntı yaşama, bozukluk,
-          - Vücut imajını farklı algılama ve asimetri,
-          - Zaman algısının da görme algısı gibi bozukluk göstermesi,
-          - Dokunma duyusundaki bozukluklar (sert bir cismi yumuşak, yumuşak bir cismi de sert algılama,
-          - Ses algısının da diğer algılar da olduğu gibi bozulması.

Yani arkadaşlar buyurun işte, belirtilerinden anlayacağımız üzere, tam anlamıyla algı bozukluğu demek tam yerinde olacaktır bu hastalık için. Yalnız şunu söyleyeceğim hazır aklıma gelmişken, ha nasıl olsa ben artık 20’li yaşlarda değilim, koca adam-kadın oldum diyerek bu hastalıktan yırtacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü çok fazla yorgunluk ve uykusuzluk hallerinde de olgun bir insanda bu hastalığın bulgularına rastlamak mümkün, aman dikkat diyeyim.

Gelgelim hastalığın tedavisine, şimdi arkadaşlar hastalığın kendisi sıkıntılı olduğu gibi tedavisi de aynı derecede zor ve sıkıntılı bir süreç. Ancak unutulmaması gereken bir durum var ki o da şudur; hastalığın tedavisinin gecikmesi ya da tedavi edilememesi kronikleşmesine neden oluyor haberiniz olsun. Aslında hastalığın kesin bir tedavi yöntemi yok maalesef ki. Ancak yorgunluk ve uykusuzluk daha da tetikleyeceği için daha ziyade istirahat etmek gerekiyor. Aynı zamanda da migren tedavisi ile de benzerlik gösterebiliyor. Hastaların psikososyal durumu iyileşme süreci içinde önemli bir yer teşkil ediyor. Etrafındaki kişilerle konuşup gördüklerini yaşadıklarını anlatması en azından hastalık süresince yalnız olmadığını hissettirirmiş, öyle söylüyorlar. Ama arkadaşlar şunu bilmek gerekir ki, bu hastalığın henüz tam bir tedavisi şekli maalesef ki yok. Off ya tedavisi olmayan hastalıklar neden varsınız ki :’(

Valla ne yazayım daha bilemedim ki arkadaşlar. Duyduğumda şaştım böyle bir hastalık olduğu için öğrenmek istedim araştırıp ve sizi de bilgilendirmek istedim işte. Milyonlarca sağlıklı insan olduğu gibi lütfen sağlık sorunu yaşayan insanlara karşı daha hassas ve duyarlı olalım millet. Kişi kendi başına gelmeden maalesef ki bazı şeyleri bilemiyor ve hissedemiyor. Ancak duyarlı olmak için illa kötü bir duruma düşmeye gerek yok. “Bana bir şey olmaz” demeyin ve lütfen tedbiri elden bırakmayın emi.


Son olarak şunu söylemek istiyorum. Alice Harikalar Diyarında Sendromu’nun bu ismi almasının nedeni, Levis Carroll’ın yazdığı fantastik romandan gelir ve zaman içinde beyaz perdeye de uyarlanmıştır. Kitabı okuyanlar ya da filmi izleyenler bilir. Alice adlı küçük kızın tavşan deliğinden düşmesi sonucu fantastik bir dünyaya girmesi ve bir tavşanı takip etmesiyle ilerleyen bir düş filmi esasında. Tam olarak olan değil yaşadığın hayal dünyasını anlatır kısaca kitap.İşte hastalık da adını tam da bu kitaptan almaktadır dostlar. İsmi umut dolu olsa da hastalık hiç de adını doğrulamıyor.


Unutmayın; sağlıktan daha büyük bir zenginlik yoktur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder