İsmiyle müsemma olmayan birçok hastalıktır, yiyecektir,
içecektir var ama “Alice Harikalar Diyarında Sendromu” hastalığı nedir diye
sormadan edemiyor insan. Değişik isimli ve görülme ihtimali binde bir olan bir
sürü hastalık var arkadaşlar. Özellikle de psikolojik rahatsızlıklara baktığımız
zaman hepsinin ismi ilginç değil mi? Bazıları benzetmeden yola çıkarak konulmuş
isimler olurken, bazıları da neyse onu bilemedim şimdi J
Arkadaşlar duyunca şaşırdığım, şaşırmakla kalmayıp hakkında
hiçbir şey bilmediğim ve tabii bilmemekle kalmayıp araştırdığım ve en sonunda
yazmaya karar verdiğim bir hastalık oldu kendileri. Kısaca bir tanımını yapmak
gerekirse Alice Harikalar Diyarında Sendromu; kısaca perspektif ve algı
hastalığı olarak tanımlanabilir. Ay ne fena var ya Allah kimseye yaşatmasın ama
her şeyi minnak görüyorsunuz bi hayal edin. Olduğundan daha küçük eşyalar,
hayvanlar, ağaçlar, evler… Bir fili mini mini gördüğünüzü tahayyül edin şey
tabi bebek fillerden bahsetmiyorum J
Bunun yanında işitsel sorun olarak da kendini gösterebiliyor. Ha yanlış
anlaşılmasın sadece küçük görme değil aynı zamanda objeleri olduğundan daha da
büyük görebiliyor bu hastalar. Ve genelde çocuklarda vuku buluyor bu meret. Ay
kıyamam yaa daha çocuk her şeyi görüp öğrenecek yaşta böyle bir hastalığa
yakalanmalarını düşünmek bile istemiyorum. Bir de düşünüyorum da, hani
psikolojik-nörolojik hastalıklar genelde bir travma sonucu ortaya çıkar ya, ne
biliyim yaşanılan bir olay tetikler ya da kullanılan bazı antidepresan ilaçlar.
Ama bazı hastalıklar özellikle psikolojik rahatsızlıklar özellikle çocuklarda
daha sık görülebiliyor, buyrun işte AİWS gibi L
Bir de şöyle bir handikap var bu hastalıkla alakalı,
genellikle migren, beyin tümörü ve psikoaktif ilaç kullanımı ile birlikte daha
sık görülebiliyor. O halde soruyorum arkadaşlar, küçücük yavrularda görülme
sıklığı nasıl daha fazla olabiliyor aklım almıyor inan olsun. ya tamam
çocuklara karşı bi hassasiyetim var ve kıllarına zarar gelsin istemiyorum ondan
dolayı şu an böyle tepkili görünebiliyorum ama sanki bi kafa karışıklığı
oluşturuyor gibi. Yani nihayetinde tıp benden daha iyi bilecek canım burada
ahkam kesecek halim yok J
Ben naçizane bilgi vereyim dedim sizlere, parmaklarım yazdığınca dilim
döndüğünce J
Yani derler ya “Allah dert verip derman aratmasın” diye, hakkaten öyle yani. Ne
çok bilmediğimi hastalık var dünya yüzünde, bilinenleri söylemiyorum bile
evlerden ırak. Onun için ne yapın edin sağlığınıza dikkat edin-edelim dostlar.
Hayat kısa L
Ha durun konu sağlık olunca yine fikrin firar etmesine engel
olamadım ama AİWS’ye kaldığım yerden devam ediyorum. Tamam çocuklarda görülür
dedik bu hastalık ama baktığımız zaman 20’li yaşlar ve sonrasında da hastalığa
yakalanan insanlar var. Hiç olmaz sadece çocuklarda kendini gösterir diye bir
kural yok anlayacağınız. Yani aslında görmekten yana sıkıntı yaşamıyor bu
hastalar. Gayet net tüm objeleri, cisimleri, kişileri görebiliyor ama algı da
bozukluk olduğundan mütevellit olduklarından daha büyük ya da daha küçük
görüyorlar. Kocaman bir gökdelen onlara söğüt ağacı misali görünebiliyorken
minnacık karınca da yine dinozor halini alabiliyor. Bir de bu hastalık öyle bir
meret ki, teşhisini koymak da pek zormuş. Allah Allah yaa ne tuhaf bir
hastalıkmış demekten alıkoyamıyor insan kendini. Teşhisi çok zor çünkü, beyin
görüntüleme sistemleriyle tespit edilemiyor. Bundan dolayı hastalarla konuşmak
ve söylediklerine dikkat etmek gerekiyor teşhis için yani çoğunlukla. Bir de
beyin tümörü ve migren ağrıları tanı koyması kısmen sağlayabiliyor. Yani bunlar
da yoksa hakikaten teşhis çok zor. Hani dedik ya çocuklarda daha sık
görülebiliyor diye. E çocuk daha yani ne bilsin yavrum gördüğü şeyin
orijinalinden daha minnak olduğunu ya da tam tersi. O zannediyor ki tamam
gördüğüm algıladığım doğrudur. Ahh yavrum yaa valla yazarken pek üzüldüm
anlatamam size L
Alice Harikalar Diyarında Sendromu’nun belirtilerini ise şu
şekilde sıralayabiliriz;
- - Görsel algılamada sıkıntı yaşama, bozukluk,
- - Vücut imajını farklı algılama ve asimetri,
- - Zaman algısının da görme algısı gibi bozukluk
göstermesi,
- - Dokunma duyusundaki bozukluklar (sert bir cismi
yumuşak, yumuşak bir cismi de sert algılama,
- - Ses algısının da diğer algılar da olduğu gibi
bozulması.
Yani arkadaşlar buyurun işte, belirtilerinden anlayacağımız
üzere, tam anlamıyla algı bozukluğu demek tam yerinde olacaktır bu hastalık
için. Yalnız şunu söyleyeceğim hazır aklıma gelmişken, ha nasıl olsa ben artık
20’li yaşlarda değilim, koca adam-kadın oldum diyerek bu hastalıktan
yırtacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü çok fazla yorgunluk ve
uykusuzluk hallerinde de olgun bir insanda bu hastalığın bulgularına rastlamak
mümkün, aman dikkat diyeyim.
Gelgelim hastalığın tedavisine, şimdi arkadaşlar hastalığın
kendisi sıkıntılı olduğu gibi tedavisi de aynı derecede zor ve sıkıntılı bir
süreç. Ancak unutulmaması gereken bir durum var ki o da şudur; hastalığın
tedavisinin gecikmesi ya da tedavi edilememesi kronikleşmesine neden oluyor
haberiniz olsun. Aslında hastalığın kesin bir tedavi yöntemi yok maalesef ki.
Ancak yorgunluk ve uykusuzluk daha da tetikleyeceği için daha ziyade istirahat
etmek gerekiyor. Aynı zamanda da migren tedavisi ile de benzerlik
gösterebiliyor. Hastaların psikososyal durumu iyileşme süreci içinde önemli bir
yer teşkil ediyor. Etrafındaki kişilerle konuşup gördüklerini yaşadıklarını
anlatması en azından hastalık süresince yalnız olmadığını hissettirirmiş, öyle
söylüyorlar. Ama arkadaşlar şunu bilmek gerekir ki, bu hastalığın henüz tam bir
tedavisi şekli maalesef ki yok. Off ya tedavisi olmayan hastalıklar neden
varsınız ki :’(
Valla ne yazayım daha bilemedim ki arkadaşlar. Duyduğumda
şaştım böyle bir hastalık olduğu için öğrenmek istedim araştırıp ve sizi de
bilgilendirmek istedim işte. Milyonlarca sağlıklı insan olduğu gibi lütfen
sağlık sorunu yaşayan insanlara karşı daha hassas ve duyarlı olalım millet.
Kişi kendi başına gelmeden maalesef ki bazı şeyleri bilemiyor ve hissedemiyor.
Ancak duyarlı olmak için illa kötü bir duruma düşmeye gerek yok. “Bana bir şey
olmaz” demeyin ve lütfen tedbiri elden bırakmayın emi.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Alice Harikalar
Diyarında Sendromu’nun bu ismi almasının nedeni, Levis Carroll’ın yazdığı
fantastik romandan gelir ve zaman içinde beyaz perdeye de uyarlanmıştır. Kitabı
okuyanlar ya da filmi izleyenler bilir. Alice adlı küçük kızın tavşan
deliğinden düşmesi sonucu fantastik bir dünyaya girmesi ve bir tavşanı takip
etmesiyle ilerleyen bir düş filmi esasında. Tam olarak olan değil yaşadığın
hayal dünyasını anlatır kısaca kitap.İşte hastalık da adını tam da bu kitaptan
almaktadır dostlar. İsmi umut dolu olsa da hastalık hiç de adını doğrulamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder