Ne kadar güzel değil midir, “Seni Seviyorum” ifadesi.
Sevdiğimiz her şeye herkese karşı. Mevzu bahis sadece eşler, sevgililer değil
pek tabii ki. Söylediğimiz de anlayacak, ne demek istediğimizi taaa yüreğinin
içinde hissedecek bir canlı. Eş, dost, anne, baba, kardeş hatta bazen
beslediğimiz hayvan ya da çiçeğimize bile. Ayyy mutlu eder ki karşı tarafı. Bir
düşünün şöyle, biri size “seni seviyorum” dediğinde siz mutlu olmuyor musunuz?
O misal işte J
Peki bizleri mutlu eden sadece bu iki kelimeyi söylemekten neden aciziz? Ya da
çok fazla söylenmesi taraftarı değiliz? Karşıyım arkadaşlar ben buna, hani
derler ya “çok söylenince anlamı kaybolur” diye. Yahu bu düşünceyi kim atmışsa
ortaya çıksın karşıma yaa valla çıksın. Anlamı yitermiş. Kime göre neye göre?
Hah işte millet tepkimden de anlaşılacağı üzere bugün, seni seviyorum demenin
kullanım sıklığını ele alacağız, kullanım sıklığı ne oluyorsa artık J
Çok güzel bir söz vardır ya; “yaptıklarından değil yapmadıklarından
pişman olur insan” diye. Valla doğru. Gerçi bazen yaptıklarımızdan da çılgınlar
gibi pişman olduğumuz oluyor ancak hep altını çizdiğim gibi istisnalar bozmaz
kaideyi J Çok
etkili, insanda derin volkanlar oluşturan, mutluluktan gözleri ışıldatan,
yüzleri gülümseten ve söyleyene daha çok bağlayan sözlerden aslında. Güçlü de
hani. Hiçbir söz belki bu kadar etkilemiyordur emin değilim ama durun yaa var
yine böyle birkaç söz daha. Onlar da fenaaa hani laf aramızda J Sevdiğimiz kişilere
karşı seni seviyorum demekten kaçınılmaması gerektiğine inananlardanım ben
millet. Ama şöyle bir düşünüyorum da, sevdiğimizi en iyi sevgilimiz ya da
eşimize söyleyebiliyoruz. Neden acaba? Acaba kaybetme korkusu mudur bize bize
bunu söyleten ya da karşı tarafın emin olmasını istemek belki de sağlamak.
Belki de şöyle mi düşüyor birçoğumuz, anne baba zaten seviyoruz her durumda
bunu söylemesek de olur. Kaldı ki onlar hep benimle yanımda ne yaparsam yapayım
bana sırtlarını dönmeyecek. Demek ki söylemeye gerek yok. Değil işte arkadaşlar
öyle olmamalı. Hani mutlu eden bi özelliği var dedik ya bu iki kelimenin
öyleyse anne baba başta olmak üzere sevdiklerimize bunu söylemeliyiz hatta çoğu
durumda karşılık beklemeden. Ay bir de şöyle bi sıkıntı var ya, seni seviyorum
diyoruz azıcık es veriyoruz bekliyoruz ki karşı taraf da “ben de” desin J Aslında karşılık
beklenmeden söylenmeli, dökülmeli dudaklardan. Ama işte insan evladı hepimiz
duymak istiyoruz ne yani tabii ki de bekleriz karşılık ama unutmayın sevgiler
illa karşılık olsun diye beslenmemeli.
Bazı insanlar ketum ama öyle böyle değil. Hele hele “seni
seviyorum” diyecek ay töbe J
İsterler ki sevdiğimi söylemeyeyim karşı taraf hareketlerimden,
davranışlarımdan anlasın. Doğru çünkü müneccim var karşısında. Genelde
babalardır böyle. Doğru düzgün duyamazsınız ağzından seni seviyorum sözünü.
Hareketleriyle anlatmaya çalışır. İlgisiyle, davranışlarıyla. Bunu bilmek bile
güzel gelir yalnız ailenin seni sevdiğini bilmek valla ömre bedel dostlar J Hele benim gibi
düşkünseniz anne baba ikilisine, ay yarabbim şımarmaktan ölürsünüz J Bakmayın böyle ahkam
kestiğime önceden ben de öyleydim aslında. Sevdiğimi söyleyemezdim. Yani ketum
olmakla birlikte çok ağır başlıydım ay sonra ne oldu bana anlamadım ama şimdi
tam tersi J
yıllar beni de yıprattıysa demek, aştım artık kendimi. Ay durun şimdi ha şey
evet ben de söyleyemez hatta belli bile edemezdim sevdiğimi. Ne anne babaya
karşı ne de sevdiğim insana karşı. Bildiğiniz odundum yani J Ama şimdi, koşulsuzca,
devamlı ve her hissettiğimde söylüyorum. Özellikle babama ve anneme, sizi çok
seviyorum demeye başladığımdan beri, zaten maşallahımız var çok iyiydi aramız
şimdi daha bir samimice ve daha güzel oldu sanki. Ay bana mı öyle geliyor acaba
J Yok valla bana öyle
gelmiyor bildiğiniz öyle. Ve onların da mutlu olduğunu gözlemlemeye başladım.
Ben onlara sevdiğimi söyleyip bir de belli edince nasıl mutlu oluyor insanlar.
E olunur tabi, sen de mutlu oluyorsundur arkadaşım kimse inkar etmesin. Ve
arkadaşlarıma da söylemeye başladım. Bütün hepsine değil evet ama sevdiğim
arkadaşlarıma da onları sevdiğimi söylemekten kaçınmıyorum. Ve söylerken de
“ben de” demelerini beklemiyorum. Bu beni mutlu ediyor çünkü dediğim gibi onlar
da mutlu oluyor. Aslında mühim olan başkalarını mutlu ederken de mutlu
olabilmektir, unutmayın.
Ayy ilişki boyutu da başlı başına bir konu hani. Sevdiğinin
gözüne bakıp da söylenen bir “seni seviyorum” sözü, hele de bunun tadı başka
bir şeye benzemiyor. Yürekten gelip dudaklarda kendine yol bulup dökülen iki
kelime aslında, “seni seviyorum” tabii
ki de herkeste aynı etkiyi yaratmıyor. Yani şöyle ki, aileye söylerken farklı
hissedersin, arkadaşa söylerken farklı, ama sevgiliye söylerken tamamen farklı.
Aşıksın be ilk başta, nasıl normal bir şekilde söylensin ki bu iki kelime ama
bir o kadar özel belki de. Hayır bazıları da diyor ki, “seviyoruz ki hayatımda”
ya da “seviyoruz ki sevgili olduk” bak bak ahkam kesmelere bak. Havalar
artistliğe bak. Oldu anasını satayım, hiç söyleme belirtme de, karşı taraf
hayatında olduğu için anlasın onu sevdiğini. Arkadaşlar ketumluğun da bir
sınırı var gözünüzü seveyim yapmayın etmeyin ya. Taş olsa çatlar yani. İnsan
bekler canım hele de biz bayanlar daha çok bekliyoruz bilginize. Şımartılmak
isteriz tabii ki ve duymak isteriz her fırsatta içimizde yangın çıkartan “seni
seviyorum” sözünü. Hah durun işte konu da geldi çattı, asıl bahsetmek istediğim
konuya geçiyorum hazır mısınız J
“seni seviyorum” deme sıklığı ne olmalıdır? Pardon da böyle
bir kural mı var? Ya da istatiksel bilgi mi olmalı? Ne demek sıklığı, neymiş
yani bu oran? Bak yine asabım bozuluyor beni sinir eden konulara girince J Çok duyuyorum
etrafımda da sağda solda da, çok söyleme anlamı kaybolmasın. Ya ne demek anlamı
kaybolmasın. Öyle her durumda söyler miymiş? Yok efendim, çok söyleyip
şımartma, vay efendim anlamı mı kalır devamlı dile getirmekten. Yeminle
hayatımda bu kadar saçma bir şey daha ne gördüm ne de duydum. Ya var ya örnek
vereceğim tam da cuk diye oturacak ama ortam müsait beni, bağışlayın lütfen J J Bir de devamlı
söylenmesinden kasıt ne burada? Her salise ya da saniye mi, her dakika mı, her
saat mi nedir yani? Tutun da, her iki cümle içinde seni seviyorum deyip
durmayın canım yeni ezber yapmış papağan misali, “aşkım biliyo musun ……. Seni
seviyorum” ya da “aaa bugün ofiste ……….. seni seviyorum” yani yapmayın canım
her cümle içinde geçerse karşı taraf da ne oluyor der belki ne bileyim ama hoş
durmaz o zaman zannımca. Yani gerçi bunun bir kriteri yok. Bildiğim bir şey
varsa, dile kilit vurulmaması gerekir mevzu bahis sevmek ise. Sevdiğini ifade
etmek kadar güzel bir şey yok yeminle dünyada. Karşı tarafı seviyorsun ama
özelliği yitmesin diye söylemek istiyorsun fakat yutuyorsun lafını. Saçmalığı
gel hele. Aman ne var canım her konuşmanın sonunda söylense, ne var yani
mesajlaşıldığında cümle içinde kendine yer bulsa iki kelime ya hepi topu iki
kelimecik. Gerçi bir şey söyleyeyim mi bu durum karşı tarafla bağlantılı biraz
da. Yani devamlı söyleyin diyorum da karşı taraf bundan hoşlanmıyorsa? Yani çok
da insanlara göre yaşanılması taraftarı değilim ama ilişki içinde saygı olacak
diyorsak düşünceler haliyle ciddiye alınmalı. Ama zannetmiyorum ki duymaktan
sıkılan insanlar olsun, hepi topu seni seviyorum canım ne yani J
Ha yalnız bakın söyleyin “seni seviyorum” demekten çekinmeyin diyorum da, evet bi
özelliği bi güzelliği var bu sözün ama daha 1 haftalık içinde içinde çiftler
ikide bir “ay seni seviyorum, vay seni seviyorum” derse bakın ondan da şüphe
ederim valla. Hangi ara diye sorarlar adama? 1 hafta yaa toplasan 1 hafta
içinde emin oldun yani karşı tarafı sevdiğinden öyle mi? Ha yani o kadar zeki
ve o kadar güveniyorsun kendine de karşı tarafa da. E vay anasını ben boşuna
bekliyormuşum yeminle. Yani arkadaşlar tamam aptal değiliz, sevip sevmediğimize
tabii ki karar verip emin olacak ilişkiler yaşıyoruzdur ama değil yani 1 gün
içinde 1 hafta içinde denip de ayağa da düşürülmesin canım böyle özel sözler.
Bakıyorsun daha 15-16 yaşında, ilişki de başlayalı 1 ay oldu olmadı neler neler
söyleniyor. Ay sensiz yaşayamam tutun da, iyi ki hayatımdasın ölürüm sensiz
demelere kadar gidiyor. Ya bi yavaaşşşş. Nereye ölüyorsun arkadaşım. Tamam
diyeceksiniz ki yaşına ver ablası diye ama veremem yaa, her şeye akılları
eriyor da neyse itham etmeyeyim kimseyi şimdi yok yere. Diyorum ya
parmaklarımın da dilimin de ayarı yok benim çünkü J
Velhasıl arkadaşlar, dilinize gönlünüze zincir vurmayın,
devamlı söylenirse anlamı yiter diye. Hissediyorsan ve içinden geldiyse
gözlerine bak söyle, sesini duy söyle, özlediğinde onu söyle, hoşuna giden bir
şey yaptığında söyle. Ay şimdi dur yaa anlamı gider kafasına girerseniz, bazı
şeylerin hevesi söner emin olun. “seni seviyorum” demekten çekinmeyin. Sizi
seviyorum dostlar :)
teşekkürler faydalı bir paylaşım HDE Bilişim
YanıtlaSilAlışveriş
Compo Expert
Multitek
Seokoloji
Vezir Sosyal Medya
Adak
Maltepe Adak