25 Haziran 2016 Cumartesi

# aşk # ilişkiler ve seni seviyorum

“SENİ SEVİYORUM” HANGİ SIKLIKTA KULLANILIR?


Ne kadar güzel değil midir, “Seni Seviyorum” ifadesi. Sevdiğimiz her şeye herkese karşı. Mevzu bahis sadece eşler, sevgililer değil pek tabii ki. Söylediğimiz de anlayacak, ne demek istediğimizi taaa yüreğinin içinde hissedecek bir canlı. Eş, dost, anne, baba, kardeş hatta bazen beslediğimiz hayvan ya da çiçeğimize bile. Ayyy mutlu eder ki karşı tarafı. Bir düşünün şöyle, biri size “seni seviyorum” dediğinde siz mutlu olmuyor musunuz? O misal işte J Peki bizleri mutlu eden sadece bu iki kelimeyi söylemekten neden aciziz? Ya da çok fazla söylenmesi taraftarı değiliz? Karşıyım arkadaşlar ben buna, hani derler ya “çok söylenince anlamı kaybolur” diye. Yahu bu düşünceyi kim atmışsa ortaya çıksın karşıma yaa valla çıksın. Anlamı yitermiş. Kime göre neye göre? Hah işte millet tepkimden de anlaşılacağı üzere bugün, seni seviyorum demenin kullanım sıklığını ele alacağız, kullanım sıklığı ne oluyorsa artık J

Çok güzel bir söz vardır ya; “yaptıklarından değil yapmadıklarından pişman olur insan” diye. Valla doğru. Gerçi bazen yaptıklarımızdan da çılgınlar gibi pişman olduğumuz oluyor ancak hep altını çizdiğim gibi istisnalar bozmaz kaideyi J Çok etkili, insanda derin volkanlar oluşturan, mutluluktan gözleri ışıldatan, yüzleri gülümseten ve söyleyene daha çok bağlayan sözlerden aslında. Güçlü de hani. Hiçbir söz belki bu kadar etkilemiyordur emin değilim ama durun yaa var yine böyle birkaç söz daha. Onlar da fenaaa hani laf aramızda J Sevdiğimiz kişilere karşı seni seviyorum demekten kaçınılmaması gerektiğine inananlardanım ben millet. Ama şöyle bir düşünüyorum da, sevdiğimizi en iyi sevgilimiz ya da eşimize söyleyebiliyoruz. Neden acaba? Acaba kaybetme korkusu mudur bize bize bunu söyleten ya da karşı tarafın emin olmasını istemek belki de sağlamak. Belki de şöyle mi düşüyor birçoğumuz, anne baba zaten seviyoruz her durumda bunu söylemesek de olur. Kaldı ki onlar hep benimle yanımda ne yaparsam yapayım bana sırtlarını dönmeyecek. Demek ki söylemeye gerek yok. Değil işte arkadaşlar öyle olmamalı. Hani mutlu eden bi özelliği var dedik ya bu iki kelimenin öyleyse anne baba başta olmak üzere sevdiklerimize bunu söylemeliyiz hatta çoğu durumda karşılık beklemeden. Ay bir de şöyle bi sıkıntı var ya, seni seviyorum diyoruz azıcık es veriyoruz bekliyoruz ki karşı taraf da “ben de” desin J Aslında karşılık beklenmeden söylenmeli, dökülmeli dudaklardan. Ama işte insan evladı hepimiz duymak istiyoruz ne yani tabii ki de bekleriz karşılık ama unutmayın sevgiler illa karşılık olsun diye beslenmemeli.


Bazı insanlar ketum ama öyle böyle değil. Hele hele “seni seviyorum” diyecek ay töbe J İsterler ki sevdiğimi söylemeyeyim karşı taraf hareketlerimden, davranışlarımdan anlasın. Doğru çünkü müneccim var karşısında. Genelde babalardır böyle. Doğru düzgün duyamazsınız ağzından seni seviyorum sözünü. Hareketleriyle anlatmaya çalışır. İlgisiyle, davranışlarıyla. Bunu bilmek bile güzel gelir yalnız ailenin seni sevdiğini bilmek valla ömre bedel dostlar J Hele benim gibi düşkünseniz anne baba ikilisine, ay yarabbim şımarmaktan ölürsünüz J Bakmayın böyle ahkam kestiğime önceden ben de öyleydim aslında. Sevdiğimi söyleyemezdim. Yani ketum olmakla birlikte çok ağır başlıydım ay sonra ne oldu bana anlamadım ama şimdi tam tersi J yıllar beni de yıprattıysa demek, aştım artık kendimi. Ay durun şimdi ha şey evet ben de söyleyemez hatta belli bile edemezdim sevdiğimi. Ne anne babaya karşı ne de sevdiğim insana karşı. Bildiğiniz odundum yani J Ama şimdi, koşulsuzca, devamlı ve her hissettiğimde söylüyorum. Özellikle babama ve anneme, sizi çok seviyorum demeye başladığımdan beri, zaten maşallahımız var çok iyiydi aramız şimdi daha bir samimice ve daha güzel oldu sanki. Ay bana mı öyle geliyor acaba J Yok valla bana öyle gelmiyor bildiğiniz öyle. Ve onların da mutlu olduğunu gözlemlemeye başladım. Ben onlara sevdiğimi söyleyip bir de belli edince nasıl mutlu oluyor insanlar. E olunur tabi, sen de mutlu oluyorsundur arkadaşım kimse inkar etmesin. Ve arkadaşlarıma da söylemeye başladım. Bütün hepsine değil evet ama sevdiğim arkadaşlarıma da onları sevdiğimi söylemekten kaçınmıyorum. Ve söylerken de “ben de” demelerini beklemiyorum. Bu beni mutlu ediyor çünkü dediğim gibi onlar da mutlu oluyor. Aslında mühim olan başkalarını mutlu ederken de mutlu olabilmektir, unutmayın.


Ayy ilişki boyutu da başlı başına bir konu hani. Sevdiğinin gözüne bakıp da söylenen bir “seni seviyorum” sözü, hele de bunun tadı başka bir şeye benzemiyor. Yürekten gelip dudaklarda kendine yol bulup dökülen iki kelime aslında,  “seni seviyorum” tabii ki de herkeste aynı etkiyi yaratmıyor. Yani şöyle ki, aileye söylerken farklı hissedersin, arkadaşa söylerken farklı, ama sevgiliye söylerken tamamen farklı. Aşıksın be ilk başta, nasıl normal bir şekilde söylensin ki bu iki kelime ama bir o kadar özel belki de. Hayır bazıları da diyor ki, “seviyoruz ki hayatımda” ya da “seviyoruz ki sevgili olduk” bak bak ahkam kesmelere bak. Havalar artistliğe bak. Oldu anasını satayım, hiç söyleme belirtme de, karşı taraf hayatında olduğu için anlasın onu sevdiğini. Arkadaşlar ketumluğun da bir sınırı var gözünüzü seveyim yapmayın etmeyin ya. Taş olsa çatlar yani. İnsan bekler canım hele de biz bayanlar daha çok bekliyoruz bilginize. Şımartılmak isteriz tabii ki ve duymak isteriz her fırsatta içimizde yangın çıkartan “seni seviyorum” sözünü. Hah durun işte konu da geldi çattı, asıl bahsetmek istediğim konuya geçiyorum hazır mısınız J

“seni seviyorum” deme sıklığı ne olmalıdır? Pardon da böyle bir kural mı var? Ya da istatiksel bilgi mi olmalı? Ne demek sıklığı, neymiş yani bu oran? Bak yine asabım bozuluyor beni sinir eden konulara girince J Çok duyuyorum etrafımda da sağda solda da, çok söyleme anlamı kaybolmasın. Ya ne demek anlamı kaybolmasın. Öyle her durumda söyler miymiş? Yok efendim, çok söyleyip şımartma, vay efendim anlamı mı kalır devamlı dile getirmekten. Yeminle hayatımda bu kadar saçma bir şey daha ne gördüm ne de duydum. Ya var ya örnek vereceğim tam da cuk diye oturacak ama ortam müsait beni, bağışlayın lütfen J J Bir de devamlı söylenmesinden kasıt ne burada? Her salise ya da saniye mi, her dakika mı, her saat mi nedir yani? Tutun da, her iki cümle içinde seni seviyorum deyip durmayın canım yeni ezber yapmış papağan misali, “aşkım biliyo musun ……. Seni seviyorum” ya da “aaa bugün ofiste ……….. seni seviyorum” yani yapmayın canım her cümle içinde geçerse karşı taraf da ne oluyor der belki ne bileyim ama hoş durmaz o zaman zannımca. Yani gerçi bunun bir kriteri yok. Bildiğim bir şey varsa, dile kilit vurulmaması gerekir mevzu bahis sevmek ise. Sevdiğini ifade etmek kadar güzel bir şey yok yeminle dünyada. Karşı tarafı seviyorsun ama özelliği yitmesin diye söylemek istiyorsun fakat yutuyorsun lafını. Saçmalığı gel hele. Aman ne var canım her konuşmanın sonunda söylense, ne var yani mesajlaşıldığında cümle içinde kendine yer bulsa iki kelime ya hepi topu iki kelimecik. Gerçi bir şey söyleyeyim mi bu durum karşı tarafla bağlantılı biraz da. Yani devamlı söyleyin diyorum da karşı taraf bundan hoşlanmıyorsa? Yani çok da insanlara göre yaşanılması taraftarı değilim ama ilişki içinde saygı olacak diyorsak düşünceler haliyle ciddiye alınmalı. Ama zannetmiyorum ki duymaktan sıkılan insanlar olsun, hepi topu seni seviyorum canım ne yani J


Ha yalnız bakın söyleyin “seni seviyorum”  demekten çekinmeyin diyorum da, evet bi özelliği bi güzelliği var bu sözün ama daha 1 haftalık içinde içinde çiftler ikide bir “ay seni seviyorum, vay seni seviyorum” derse bakın ondan da şüphe ederim valla. Hangi ara diye sorarlar adama? 1 hafta yaa toplasan 1 hafta içinde emin oldun yani karşı tarafı sevdiğinden öyle mi? Ha yani o kadar zeki ve o kadar güveniyorsun kendine de karşı tarafa da. E vay anasını ben boşuna bekliyormuşum yeminle. Yani arkadaşlar tamam aptal değiliz, sevip sevmediğimize tabii ki karar verip emin olacak ilişkiler yaşıyoruzdur ama değil yani 1 gün içinde 1 hafta içinde denip de ayağa da düşürülmesin canım böyle özel sözler. Bakıyorsun daha 15-16 yaşında, ilişki de başlayalı 1 ay oldu olmadı neler neler söyleniyor. Ay sensiz yaşayamam tutun da, iyi ki hayatımdasın ölürüm sensiz demelere kadar gidiyor. Ya bi yavaaşşşş. Nereye ölüyorsun arkadaşım. Tamam diyeceksiniz ki yaşına ver ablası diye ama veremem yaa, her şeye akılları eriyor da neyse itham etmeyeyim kimseyi şimdi yok yere. Diyorum ya parmaklarımın da dilimin de ayarı yok benim çünkü J


Velhasıl arkadaşlar, dilinize gönlünüze zincir vurmayın, devamlı söylenirse anlamı yiter diye. Hissediyorsan ve içinden geldiyse gözlerine bak söyle, sesini duy söyle, özlediğinde onu söyle, hoşuna giden bir şey yaptığında söyle. Ay şimdi dur yaa anlamı gider kafasına girerseniz, bazı şeylerin hevesi söner emin olun. “seni seviyorum” demekten çekinmeyin. Sizi seviyorum dostlar :) 

1 yorum: