30 Ağustos 2016 Salı

# biten bir ilişki sonrası kötü konuşmak # bitmiş ilişkiler ardından yaşanılanlar

AYRILIK SONRASI SÜREÇ


Kimse “nasıl olsa bitecek” diye başlamıyordur bir ilişkiye. Yani en azından ben öyle tahmin ediyorum. Herkes mutlu son ister, mutlu son gelmeyecek olsa bile onunla hayatının mutlu devam etmesini diler. Bunun için çalışır çabalar. Ama ne yazık ki ayrılıklar da bazen kaçınılmaz olup çıkıverir insanoğlunun karşısına. Bitiş… Ayrılık acısını dindirecek bir ilaç hala mı yok? Eee bu bilim adamları niye çalışıyor? Sen diş macunu tüpü üzerindeki renklerin ne anlama geldiğini açıkla bul, ama ayrılık acısını dindirecek bir panzehir üreteme. Yazıklar olsun senin okuduğun üniversitelere, yazıklar olsun seni okutan profesörlere. Yazıklar olsun yani. Haa gerçi bir tedavi yöntemi var, o da zaman. Ama işte sorun da orada başlamıyor mu? Geçmek nedir bilmiyor ki böyle anlarda zaman. Akrep takılı kalıyor herhangi bir rakamın üzerinde kankası yelkovan yalnız bırakmıyor onu rakamla baş başa. Gitmiyor yani ilerlemiyor ki inan olsun. Tamam zaman belki her şeyin ilacı ama zamanı geçirmenin ilacı var mı peki?

Arkadaşlar girişten de anlayacağınız üzere bugünkü konumuz ayrılık sonrası yaşanılanlar yani kısacası ayrılık sonrası dönem. Ben ilk önce şunu belirtmek isterim ki, ayrılık sonrasında çiftlerin birbirlerinin arkasında başıboş konuşmaları hiç hoşuma gitmiyor. Yani tamam ilişkinin bitiş durumuna göre tabii ki acını hafifletmek, yüreğinin şişini dindirmek için arkadaşlarınla gıybet yapacaksın, çekiştireceksin belki ama ben yine de çok kötü konuşma taraftarı değilim yaa. Şimdi şöyle ki, ha tamam ilişki içinde güzel günler yaşanırken canım cicim lay lay lom, ilişki biter hadi bakalım iki düşman taraf. İşte bu hoşuma gitmiyor. Tamam kötü bitmiş olabilir ilişki, karşı taraf ziyadesiyle canını yakmış olabilir, ağlatmış olabilir acımasızca. Kızın, sövün, Allah’a havale edin ama yine de yaşanılan güzel şeylerin hatrına kötü konuşmayın kötü anmayın derim. Yani nasihat değil de aslında benim pek hoşuma gitmiyor böyle olması. Haa güzel günler yaşarken abarta abarta anlat sağda solda sevdiceğini, nasıl süper vakit geçirdiğinizden bahset, sevginin yüceliğini anlat ama ilişki bitti, “vay menduburun oğlu/kızı” işte tam olarak da buna karşıyım ben. Herkesin canı yanıyor, herkes üzülüyor gidenin arkasından yani herkes değil ama gerçekten aşık olmuş olanlar üzülüyor peki tabii ki. Ama yaşanılan günlerin hatrına ağzınızı bozmayın, kötülemeyin, bitse de ilişki gitse sevilen saygı durun derim.


Haaa ama gelin görün ki şöyle de durumlar mevcut. Hiç hatan olmamasına rağmen gereksiz yere infaz ediliyorsun. Taşlanıyorsun. Ağır hakaretlere maruz kalıyorsun zamanında aşık olduğun kişi tarafından. İşte bu var ya yaşanılan en büyük travma ne yazık ki. İlişki bittikten sonra saygı da mı bitip gidiyor acaba? Neden düşmana bağlıyor çiftler. Tamam arkadaş kanka olun demiyorum hatta mümkünse tamamen çıkarın hayatınızdan ama böyle düşmanca tavırlar sergilemenin anlamı yok zannımca. Haa sanmayın ki hiç kötü biten bir ilişkim olmadı tabii ki oldu canım nihayetinde ben de insanım ben de kadınım beeee. Benim de içim param param parçalandı, benim gözlerimden seller boşaldı, benim de pare pare yandı yüreğim ama beddua etmedim hiç kimseye. Yaşanılan günler hatrına, birlikte geçirilmiş zamanların hatrına kötü konuşmadım kimsenin arkasından. Haa isyanlar ettim, haa arkadaşlarıma dert yandım, haa onları acıma ortak dedim dedikodu yaptık ama yine de ne olursa olsun zamanında sevdiğiniz hatta aşık olduğunuz kişi arkasından kötü konuşmayın yaa bu bana çok yapmacık geliyor çünkü.

Şimdi birçoğunuz içten içe kızıyor hatta katılmıyordur düşüncelerime. Ay saygı duyuyorum tabii ki de size dostlar. Bazınızın ilişkisi o kadar lanet bitti ki, bırakın kötü anmayı adını duymaya tahammülü kalmamış oluyor kişinin. İlişkinin bitiş tarzı zannımca önem arz ediyor ama işte ama :) Bazıları aldatılmış ve ilişki bitmiş. Haklı olarak iyi hatırlayamaz ki kişiyi. Nasıl hatırlasın aldatmış yaa ihanet etmiş kadın erkek fark etmez arkadaşlar. Aldatmak kadar aşağılık, haysiyetsiz, terbiyesiz, hissiz başka bir his başka bir duygu olamaz. Ya peki aldatılan üzerinde oluşana ne demeli? Tabii ki böyle bir kişiyi iyi hatırlayamazsınız ama ben zaten kişiden de ziyade yaşanılan iyi günlerin hatrına bedduadır, kötü konuşmadır bundan yana değilim. Yine bağırın çağırın kendi içinizde deyin ne diyeceksiniz ama çok yakın arkadaşınız dahi olsa o kadar kötülemeyin eski sevgiliyi derim. Nihayetinde sizden de önce sizin arkadaşlarınız siz üzgün olduğunuz için yeteri kadar kötülüyordur sizin adınıza zaten :)


Bir de uzmanlar diyor ki biten bir ilişkiden sonra şunları yapmayın, yok böyle davranmayın falan filan. Diyorum ya, bu uzmanlar her şeyin açıklamasını yapıp çözüm getiriyor da ayrılık acını çekmeden bitirecek bir ilaçtır iğnedir üretmiyorlar ilginç değil mi sizce de :) Şimdi arkadaşlar tamam hepimiz üzüldük, hepimiz ağladık zırladık ama gün geldi ki hepimiz atlattık bu kötü günleri. Unutulmayacak kimse yok nihayetinde ama hep savunduğum gibi, tek bir kişi kalır işte yürekte. Ömür billah geçmez yara yapar orada. Kanamaz ama kapanmaz da. Çünkü insan hayatı boyunca bir kere böyle sever. Böyle içten, böyle yürekten, böyle tüm benliğiyle tek bir kere aşık olur. Bu kadar net. Uzmanlar da diyor ki, madem ayrıldınız geri dönüşü de yok, acınızı hafifletmek için diyor kalbinizi kıracak hareket ve davranışlardan kaçının. Onu size hatırlatacak konuşmalardan, davranışlardan, hatta filmlerden bile kaçının diyor. Kaçının ki süreç hızlansın, buhran tez zamanda atlatılsın. Bir de diyor inkara başvurmayın. “böyle bir şey olamaz”, “biz nasıl ayrılmış olabiliriz”, “bana bunu yapmış olamaz” gibi travma yaratacak inkarlardan kaçının. İlişki bitti ve bunu kabul edin. Kabul edin ki hem kendinizi iyileştirin hem de buhrandan arının diyor uzmanlar işte. Duygular peki? Tanıyın diyor uzmanlar duygularınızı, bilin ne hissettiğinizi diyor. Tamam ilişki bitti ama bakalım aşk mı, özlem mi, sevgi mi hissediyorsunuz tam olarak bunun ayrımını yapın diyor. Belki hissettiğiniz sandığınız duygular tam anlamıyla bir yanılgıysa? Belki de içinizde aşk yerine nefret besliyorsunuzdur. Ama unutmayın ki diyor uzmanlar bunlar da histir ve duygudur. Ne olumlu ne olumsuz bütün duygulardan arındırın kendinizi diyor eski sevgiliniz ya da eşinize dair. Ay sanki çok kolaymış gibi anasını satayım haa. Belki de işin en zor kısmı budur. Alışkanlıklardan da kurtulun diyor uzmanlar, kurtulun ki o alışkanlıklar tuz basmasın yaraya. Onunlayken yapmaya alışkın olduğunuz davranışlardan kaçının diyor. Kaçının ki hatırlatmasın size onu.


Ve daha birçok uyarı, öneri, nasihat. Evet inanmayacaksınız ama bu sefer bazı konularda katıldım valla uzmanlara ama yine de şunu bilir şunu söylerim; zaman zaman zaman. Maalesef ki bir şeyi unutmanın en iyi ve etkili yolu zamana bırakmaktır işte. Yahu ölümler unutuluyor, neler gelip geçiyor elin oğlu ya da kızımı unutulmayacak diyeceğim ama böyle konuşmak da işe yaramıyor bilirim. Ama arkadaşlar siz siz olun, hele de kötü bittiyse bile ilişkiniz kendi kalitenizden ödün verip de kötülemeyin sağda solda eski sevgilinizi. Valla bakın nihayetinde güzel günler de yaşadınız birlikte. Güldünüz, eğlendiniz, gezdiniz. Bunların hatrına, boşver deyin geçin. Kendi kendinize beddua da küfür de edin kötüleyin de ama başkaları bunu bilmesin. Hem unutmayın, iyi günlerinizi de anlattığınız aynı kişilere kötüleme yapıyorsunuz. Bilmem anlatabildim mi :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder