12 Ağustos 2016 Cuma

# datça # datça tatilleri

MİNİK BİR TATİL BELDESİ; DATÇA


Muğla’nın cennet köşeleri ne kadar fazla değil mi arkadaşlar? Saya saya anlata anlata bitirelemiyor. Kendi küçük ama, tatildir cennettir derken ilçeleri ve mahalleleri hafızalara kazınacak güzellikte sizleri ağırlamaya devam ediyor. Ay tamam en bilineni en çok rağbet göreni Bodrum olabilir, ancak benim gibi daha balıkçı kasabası, daha minnak ve kendi halinde, daha sakin tatil yapmayı sevenler için de yine Datça bulunmak nimet olup çıkıyor valla :)

Millet Datça, 20.000 nüfusa sahip, şirin mi şirin bir Muğla ilçesidir. Bölge tarihi açıdan da büyük bir öneme sahip hani. Yani inan olsun bayılıyorum işte böyle yerlere. Hem turistik açından hizmet verirken hem de tarihi bakımdan gönüllere taht kuran, geçmişi ilgiyle merak edilen yerler. Çünkü neden? Hep söylediğim gibi, ben deniz kum güneş plaj tatilinden ziyade tarihi, mimari, kültürel gezileri daha çok sevdiğimden mütevellit yine Datça bulunmaz nimet benim için :)  Ancak sadece benim için değil tabii ki de, henüz tatile çıkmayanlarınız varsa ya da tatili çıkmış ancak hafta sonu kaçamağı yapsak diye aklından geçirenler varsa, buyurun size güzelim Datça. Daha ne düşünüyorsunuz valla :)

Tamam turistik bir bölge dedik, tarihi bakımdan zengin bir geçmişe sahip dedik Datça için ama bir de nefis bir özelliği var ki o da şudur; Datça oksijen bakımından Türkiye’nin tek dünyasının ise ikinci en zengin bölgesidir. Yahu son zamanlarda ihtiyacımız olan da ahan da bu değil mi zaten. Yeminle oksijene hasret yaşıyoruz. Yani bir Karadenizli olarak ben bile isyanlardayım var gerisini siz düşünün :) Hatta Datça için ünlü tarihçi Strabon son noktayı koymuş. Diyor ki; “Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, onu Datça Yarımadasına bırakır.”


Yani inan olsun arkadaşlar Datça’nın özellikleri saya saya bitmiyor evet de öyle bir lezzet üretiliyor ki bölgede o da badem. Badem sever misiniz bilmem ama, gittiğinizde mutlaka ama mutlaka tadın derim. Tamamen organik tamamen doğal tamamen Datça kokan 3 farklı çeşit badem üretiliyor bölgede. Önceden Datça sadece tarım ile geçinen bir ilçeyken günümüzde turizm açısından da bölgeye katkı sağlanmakta ve bolcana insanı kendine çekmektedir. Tekrar hatırlatmış gibi olmayayım ama Datça, Türkiye’nin en zengin oksijen cenneti :)

Arkadaşlar bilen bilir, böyle gezmelik, tatil yapmalık yerleri yazarken fark etmişinizdir belki, daha ziyade güzelim sokakları olan, gezmelere doyamayacağım, plajlarının güzelliği yanında tarihi açıdan da beni mutlu edecek yerleri tercih ediyorum. Ve inan olsun abartmıyorum bayılıyorum böyle yerlere. O sokaklar yok mu, rengarenk mis kokulu daracık sokaklar. Hah işte onlar varsa tamam benim rotam kendiliğinde oluştu demektir. İşte Datça da yine böyle bir yer millet. Sokaklarını gezmeye doyamamakla birlikte, sahilde oturup bir daha kalkmak istemeyeceğiniz nefis bir huzur veriyor sizlere. Hayır hava da temiz ve bol miktarda oksijen içerdiğinden mütevellit, bölgeyi gezerken de yorulmuyorsunuz hani. kendinizi dinamik, dinç ve 10 yaş gençleşmiş hissediyorsunuz :) Datça’nın büyüklü küçüklü toplam 52 koyu bulunuyor. Ay yalnız ne sakin ne huzurlu valla. Tabii ki de turistik bir bölge olduğundan dolayı yazın nüfus artıyor ve koylar da kalabalıklaşıyor evet ama yine de bi Bodrum bi Marmaris değil ay olmasın da böyle çok daha güzel Datça. Bölge sadece güzelim plajları, harika koylarından ziyade değil spor tatili yapmak isteyenler için de ideal olanaklar sunuyor hani. Trekking, sörf, yelken gibi sporlar başlıca bölgede kendine imkan sağlıyor. Hayır yani Datça esen bir yer olduğu için de özellikle yelken için bulunmak nimet olabiliyor. Ay daracık harika sokaklar dedik ya, bu anlamda Eski Datça da aynı tokluğu hatta daha fazlasını yaşatacaktır sizlere millet.


Datça önceden kendi halinde, insanların sadece tarım ile uğraştığı bir bölgeyken gün be gün artan otel ve pansiyonları ile günümüzün turistik bölgeleri arasında yerini almıştır. Ama nasıl olmasın ki? Yukarıda o kadar saydık özelliklerini ve güzelliklerini, oksijen cenneti olduğu zaten su götürmez. E sakin dedik sokakları şahane dedik tarihi açıdan da önemini vurguladık, valla bakın bünye olarak bazen yorgun düşebiliyoruz büyük şehir sıkıntısından. Onun için hele hele hayatını metropollerde idame ettirmeye çalışan insanlarsanız, yaz tatili için daha dingin yerler paha biçilemez olabiliyor.
Valla ne diyeyim millet, elimden geldiğince Datça hakkında azıcık bilgi vermeye çalıştım ancak sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, gözün de sevdiğidir gönüle güzel gelen. Onun için siz de gidin gezin kalın kararı öyle verin :) Hem unutmayın ki canııımmmm Can Yücel de Datça sevdalısıdır hani. Ay ben daha ne diyeyim ki :)


Herkese iyi tatiller olsuuuunnnnnnn :) :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder