Yine pek sevdiğim çok sevdiğim bir yer hakkında azıcık duygu
düşüncelerimi aktarayım dedim siz tatil yapmak için can atan, hatta yetmeyip
şafak sayar gibi izin gününü sayan yılın yorgunluğunu atmak isteyen nice canlar
için J
Sonra düşündüm düşündüm tabii ki de güzelim Cunda’da karar kıldım. Ay ama nasıl
anlatmayayım Cunda’yı, nasıl önermeyeyim size? Evet arkadaşlar sıkı tutunun,
bugün sizi hayallerinizde Cunda’ya götürüyoruuummmmmmJ
Arkadaşlar Cunda; Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı şirin
mi şirin, güzel mi güzel, canlı mı canlı bir ada. Yalnız Ayvalık’ın da hakkını
yememek lazım hani. Yalnız şöyle bir düşündüm de, Balıkesir’in birçok ilçesi de
güzel hani, tam tatillik hatta tam yaşamalık. Ama bugünlük Cunda. Bir de Cunda’nın
şöyle bir özelliği var ki, Ege Denizi’nde bulunan en büyük dördüncü ada hani.
Bu ek bilgiyi de verdikten sonra gönül rahatlığıyla detaylara girebilirim J Cunda Adası’nın diğer
bir adı hatta en eski adı Alibey’dir millet. Bu ismi almasının sebebi ise, zamanında
hani Yunanlarla çatışmalar kavgalar oldu ya hani hah işte o dönem “Yunanlara
teslim olun” emrine uymayan ve ilk silahlı çatışmaya başlayan Yarbay Ali
Çetinkaya’dır. Yani Cunda’nın Türkiye’ye ait olmasının nerden baksanız en büyük
nedeni Ali Yarbaymış. Padişaha uysaymış teslim olsaymış ve o çatışma
başlamasaymış demek ki güzelim ada gidecekti elden. Vay anasını yaa işte
zamanında ahan da böyle böyle kazanılmış bu ülkenin toprakları. Tüyler diken
diken oldu yalnız birden J
Canıııımmmm Cunda’nın nüfusu 3000’dir arkadaşlar ancak hak
verirsiniz ki bu sayı yaz mevsiminde katlanarak artmakta. Ama yani nasıl
artmasın. Denizi deseniz mis, sokaklar deseniz canlı ve rengarenk, insanları
deseniz ay nasıl güler yüzlü nasıl tontonlar. Şöyle de ekstra bir şirinlik var
adada, yaşlı insanların birçoğu Rumca ve Yunanca biliyor millet. Ay bir de
tatlış konuşuyorlar sormayın gitsin. Yalnız var ya Cunda’ya sırf o insanlarla
sohbet etmek için bile gidilebilir inan olsun. Ne anılar ne yaşanmışlıklar hey
yavrum heyy. Bir çok insan da emeklilik dönemini geçirmek için yerleşmiş
Cunda’ya. E yani onca yılın yorgunluğu, stresi, sıkıntısı başka türlü nasıl
çıkar. Herkes birbiriyle samimi herkes pek candan, valla ben de koydum kafaya
kesinlikle emeklilik dönemimde yaşayacağım yerdir Cunda, ahan da buraya yazdım
şahitsiniz J
Cunda Adası, taaa 1976 yılında doğal güzellikleri ve tarihi
yapılarında mütevellit koruma altına alınmış güzide bir yer. Neden koruma
altına alındığını inan olsun gidip gördüğünüzde daha iyi anlayacaksınız arkadaşlar.
Her sokağı korunmalık, her tarihi yapı restorasyonluk valla. Adada, birçok
manastır ve kilise mevcut millet yine taaa mübadele döneminden kalma. Tüm
haşmetleriyle adada boy gösteriyorlar. Birçoğu yıkılmaya yüz tutmuş bildiğiniz
restorasyonu bekliyor. Adada bir de Aşıklar Tepesi diye bir yer var ki,
Allah’ııımmmm nasıl güzel, nasıl buram buram huzur kokuyor nasıl da şahane bir
manzaraya sahip anlatamam size. Bir de eski bir değirmen bulunuyor bu adada.
Onun restorasyonu tamamlanmış millet. Bu tepeye gittiğinizde değirmen başımıza
yıkılır mı diye tedirgin olmanızı gerektirecek bir durum yok yani.
Sevdiceğinizle rahat vakit geçirebilir, manzaranın ve huzurun tadını
çıkarabilirsiniz.
Cunda’nın belki de en güzel tarafı ne biliyor musunuz?
Sokakları. Ya da ben sokak çok sevdiğim için mi bana öyle geliyor diyeceğim ama
yok yok inan olsun çookk güzel. Böyle dar, çiçekli, rengarenk, sıcacık
sokaklar. Fotoğraf çekmeyi sevenler için Cunda’da yine bu anlamda bolca malzeme
sunuyor sizlere arkadaşlar. Sahilinde ıssızca salınan her renkten size göz
kırpan kayıkları, gün batımının Arnavut kaldırımlarını kızıla boyadığı ve
saniyede bir çok adım sayacağınız hareketli sokakları, sıkıntıdan stresten
arındırılmış insanları… Cunda dünyadan olamazmış hissi uyandıran sessiz kalabalığı.
Yapacak hiç bir şey bulamadınız mı? Sahilde cirit atan balık lokantalarında
denize ve manzaraya nazır içkinizin tadını çıkarabilir ya da nefis kavuniçi
dondurma yiyebilirsiniz. Yalnız dondurma sevenler yaşadınız benden söylemesi.
Cunda’da bir dondurma yapıyorlar anaaaammmm o nasıl bir lezzet, o nasıl ismini
hatırlayamadığım birbirinden güzel dondurmalar. Ama tabii ki de benim favorim
tamamen gerçek kavun içinde servis edilen dondurmalar. Böyle bir lezzet inan
olsun yok. Tam yazlık tatlı, keşke bu konuya girmeseydim şu an hiç iyi
hissetmiyorum kendimi yaa canım çok fena kavuniçi dondurma çekti J
Arkadaşlar adada büyüklü küçüklü pek çok kilise ve manastır
var dedik ya, ha işte bunlardan bir kaçı şöyle ki;
- - Çamlı manastırı,
- - Koruyan Meryem Manastırı,
- - Ay Işığı Manastırı,
- - AyosApostolos Manastırı,
- - Tavuk Adası Manastırı,
- - Güvercin Adası Manastırı,
- - İlyas Peygamber Manastırı,
- - Kızlar Manastırı,
Cunda’ya gittiğinizde mutlaka kültürel gezi de yapın ve bu
manastırları da görmeyi ihmal etmeyin arkadaşlar. Mimari zenginlik, kültürel
çeşitlilik her şeyi bulabilirsiniz adada ama özellikle kadınlar bu kısım tam da
sizi ilgilendiriyor J
Cunda hediyelik eşya açısından da cennet niteliği taşıyor diyebiliriz. Allah’ım
minnak hediyelik eşya dükkanları, birbirinden şık biblolar, tablolar ve daha
neler neler. Ay valla gittiğinizde mutlaka ama mutlaka eliniz boş dönmeyin
demeyeceğim zaten öyle bir şansınız olmayacak ve inanın gittikten sonra ne
demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız JHaaa
hediyelik eşyaların yanında Cunda’da bir de tamamen doğal sabunlar var kızlar
bu kısım da yine daha ziyade sizleri ilgilendiriyor J Anam kefir sabunu mu
ararsınız, lavanta sabunu mu? Her biri doğal ve her biri cilde faydalı. Haa o
dükkanları gördükten sonra eliniz boş zaten dönemeyeceksiniz dedim ya bir de
zeytinyağı almadan dönmeyin derim ben. Nasıl doğal nasıl taze ve mis kokulu
zeytinyağları. Hatta benden söylemesi bence birkaç kilo alıp da dönün. Çünkü
sadece ekmek banıp da tüketebileceğiniz bir lezzette bu zeytinyağları e tabi
yine Ayvalık zeytinleri J
Yalnız var ya konuyu yine yiyecek şeylere getirdim ya ben
daha ne diyeyim kendime J
Ayvalık’a çok yakın Cunda, gün içinde Ayvalık’a da geçer orada da gezer akşam
yine teknelerle Cunda’ya dönebilirsiniz tabii ki de. Ve emin olun koşa koşa
dönmek isteyeceksiniz zaten J
Yani genelde hafta sonları gezi notları yazıp ulaştırmak istiyorum sizlere ama
yeminle bu haftaki beni benden aldı. Pek özlediysem demek güzelim Cunda’yı J
Valla arkadaşlar benden bu kadar. Eminim hayallerinizde az
biraz canlandırabilmişimdir güzide adayı. Anlatmak ya da fotoğraflara bakmak
yetmez inanın. Gidin güzelim o havayı soluyun, sahilinde çakır keyif olun,
hatta yine sahilde bulunan eski güneş saatinde günün hangi saatinde olduğunuzu
öğrenin e ben daha ne diyeyim J
Cennet’in Cunda’da vuku bulmuş haline şahit olmak
istiyorsanız yaz bitmeden mutlaka gidin, gezin, gelin derim J İyi
tatilleeeeeerrrrrrrJ