Haydi millet bugünden tezi yok Akyaka’ya gidiyoruz. Ben
şimdi ön hazırlık yapıp sizi o moda az biraz sokayım siz de gönül rahatlığıyla
gidin, ama hakikaten gidin hep gidin J
Tatil defterleri bitmez arkadaşlar, dolup dolup taşar gidilecekler görülecekler
listesi ama bu Muğla var ya sahi her köşesi cennet gibi değil mi? Bodrum başta
olmak üzere zira geçen hafta işlemiştik, Datça, Fethiye, Marmaris. Yahu her
biri hem tatil köşesi hem cennet tasviri. Ayy madem öyle eklemeden geçemeyeceğim,
Muğla oksijen ve yeşillik alanında baya kendini geliştirmiş bir il olma
özelliğini koruyor.
Arkadaşlar dedim ki, sıcağı sıcağına buharı üstünde tatil
planları yapılmaya son sürat devam ediliyor. E son zamanlarda da hunharca
yorulduk, daraldık çıkan haberlerden olaylardan. Biraz huzur soluyalım, biraz
kafa dinleyelim. Ondan dolayı beachler, kalabalıklar, şunlar bunlardan ziyade
daha dingin köşelere ağırlık vereyim dedim. Düşündüm düşündüm pek tabii ki de
hem dinginlik hem tatil deyince de nadir yerlerden olan Akyaka geldi aklıma.
Ormanlarımız yana yana artık yeşillik kalmayacak ondan da korkuyorum hani. Ben
de siz orman, yeşillik, oksijen severlere elimden geldiğince yardımcı olayım
dedim naçizane J
Ayy yalnız bazı tatil rotaları yazarken tabii ki de keyif alıyorum nihayetinde
gidip görüp gezdiğim yerler ama itiraf etmeliyim ki Akyaka’yı yazarken şu an
daha bi hayıflandım hani. geçen yıl gittim ben ve tadı damağımda huzuru aklımda
kaldı millet. Cenneti anlat deseler yeminle aklıma ilk Akyaka gelir. Ormansa
orman, denizse deniz, ırmaksa ırmak. Ay daha ne olsun soruyorum size daha ne
olsun? Birçoğumuz daha kalabalık, daha eğlenceli, daha göz önünde tatilleri
tercih eder. Ama bazımız da çok göz önünde ama bir değil ama bir o kadar da bilinen
yerleri gitmeyi ve tatilde kafa dinlemeyi tercih eder. İşte bundan dolayı hiç
düşünmeden önereceğim yerdir Akyaka.
Şimdi daha açık bir şekilde ele almak gerekirse öncelikle
Akyaka; Muğla’nın Ula ilçesinde bir mahalle esasında. Ay valla böyle
mahallelere can kurban. İstanbul’da yaşayanlar özellikle dikkati sizlere çekmek
istiyorum ki ben de onlardan biriyim, Akyaka gibi bir mahalleniz olacak başka
bir yere tatile gider misiniz yahu? Aslında İstanbul diye de sınırlandırmamak
gerek hani çoğu il için böyle. Yeminle tatil kelimesini unuturum ben böyle bir
mahallede yaşıyor olsam. Ay ne mutlu ya orada yaşayanlara. Cennet cennet,
ziyadesiyle cennet. Ha durun konu yine benim engin hayal ve hayıflanma
denizimde firar ediyordu ki kendime geldim, asayiş berkemal J Arkadaşlar Akyaka’nın
turizm cenneti olacağı ilk 1970’lerde hissedilmiş. Ama o zamana kadar da
bölgede yerleşim mevcutmuş yani antik çağlardan kalma. Bölge minnak bir balıkçı
kasabasıymış aslında. Ay bazen üzülüyorum, kendi hallerinde balıkçı kasabaları
daha bir doğal ve şirin olduğundan turizm nedeniyle o doğallığı kayboluyor
diye. Ama işte ülkemizin her bir tarafı cennet anacım gel de yayma bunu
insanlığa yani J Akyaka’nın
en güzel özelliklerinden biri hatta belki de en önemlisi, yazın bile hiç
eksilmeyen meltem esintisi. Ohh valla mis. Bunalmadan sıcaktan sıkılmadan, hem
orman hem meltem derken siz uykudan değil uyku sizden korkuyor burada inan
olsun.
Arkadaşlar Akyaka’nın nüfusu kışın 1500ken yazın bu sayı 3
ila 4 bine kadar çıkmaktadır. Çünkü Akyaka artık günümüzün önemli turistik
beldelerinden sayılıyor. Ama bu oran tabii ki de Bodrum’a Göcek’e kıyasla daha
az bunu da belirtmekte fayda var J
Yani tamam huzur bulmak, oksijen depolamak, dinlenmek için ziyadesiyle Akyaka
tercih ediliyor dedik de tatile gitmişken yüzmeden az biraz güneşlenmeden geri
dönecek halimiz yok tabii ki de. Bundan mütevellittir bölgede plajlar yok
değil, var. Hatta en bilineni ve en gözde olanı da Çınar plajıdır ve Ören yolu
üzerinde bulunur. Yalnız plaj da plaj hani. tertemiz su mu ararsınız, mis gibi
tuz kokusuna eşlik eden yeşillik doğallığı mı ararsınız. Yani tabi herkesin
tatil anlayışı farklı arkadaşlar ama kulağa sizce de çok hoş gelmiyor mu; bir
yandan deniz, kum, plaj bir yandan da orman, paraşüt, dağ… Tabi bu özelliğe
sahip birçok nokta var ülkemizde ama Akyaka’nın sunduğu görsel şölen de takdire
şayan hani. Bölge sadece bu kadarla da sınırlı değil millet, görülmesi
gidilmesi gereken bir noktası daha var ki o da “Kadın Azmağı”. Burası su
kaynağı olup yine burada su sporları yapmak mümkün arkadaşlar. Ay şimdi
diyorsunuz ki ben su sporları değil de doğa sporlarına daha düşkünüm diye.
Merak etmeyiniz ki sizler için de spor olanağı sağlıyor Akyaka. Çünkü burada
aynı zamanda dağ bisikleti kullanmanız mümkün. Yani her derde deva deseler bölge
için inanın valla inanın.
Kendi halinde ama bir o kadar da ünlü bir yer Akyaka.
Baktığınız zaman birbirleriyle yarış halinde 67 yıldızlı otellerden ziyade daha
kendi halinde apart ve butik otellerde konaklayacağınız pek cici seçenekler
sunuyor size. İşte doğallığın en güzel yansıması da yeminle konaklama kısmında
baş gösteriyor. Yani bana mı öyle geliyor Jben
mi anlamıyorum yoksa ruhum mu çöktü yoksa tamamen doğallığımın yansıması mıdır
zevklerim bilemedim ama butik otelde kalmayı inan olsun 463 yıldızlı otellere
değişmem. Değişmem arkadaş. Doğal olsun
varsın 5 kuruş fazla olsun. Yani tabi bu benim görüşüm millet sizi
bilemeyeceğim. Haa ay az kalsın unutuyordum. Peki Akyaka’nın otantik evlerinin
ırmak üzerindeki yansıması ve dikkat çekici özelliklerine ne demeli? Nerdeyse
Kastamonu’nun Akyaka yansıması gibi. Zaten bölge doğal bir cennet dedik, tarihi
evleri ile de bir o kadar hafızalar kazınan görsel şölen. Yeminle Akyaka hem
gönle hem göze hitapta sınır tanımıyor ha J
Arkadaşlar Kadın Azmağı’ndan da azıcık bahsetmek gerekirse; Azmak nehrinin ta
kendisi J
Bu ismi almasının nedeniyse, zamanında su sıkıntısı çeken bölgede kadınlar bu
nehir kenarına gelip çamaşır yıkarmış. Ay filmlerdeki gibi anlayacağınız.
Derken ismi de Kadın Azmağı olarak kalmış. Azmak nehri 2 kilometre boyunca
uzanmakla birlikte suyunun %60’ı sodalı. Aslında nehirde suya girmek mümkün ama
tabi biraz soğuk olabiliyor hani. Ay bir de nehir içinde can bulan sazlıklar
boyunca tekne turu yapmanız mümkün. Hem de çok cüzi bir fiyatla. Sazlıkların,
ördeklerin, kefallerin ve daha birkaç balığın arasında tekneyle nazlı bir halde
salınırken yakınlardan denizin size minik dalgacıklarıyla seslendiğini
duyarsınız. Hemen tur bitiminde, kendi huzuruna çağırır sizi. Irmağın denizle
buluşması, tasviri bile muhteşemken görüntüsü inanın büyüleyici oluyor.
Gitmişken Akyaka’ya Kadın Azmak’ından çıkan balıklardan
yemeden dönmeyin derim millet. Nihayetinde kefal mi ararsınız levrek mi,
balıkları bile doğal. Ee tertemiz ırmakta yaşayan balık ne kadar kötü olabilir var
gerisini siz düşünün. Yani derler ya, bazı şeyler anlatılamaz aslında görülüp
hissedilmedikten sonra diye. Alın işte Akyaka inanın öyle bir yer. Elimden
geldiğince bilgi vermeye, anlatmaya, hayalinizde canlandırmaya yardımcı olmak
istedim ama şiddetle hatta hunharca tavsiye ediyorum ki, tatile henüz
çıkmadıysanız Akyaka kesinlikle listenin başında bulunmalı. Ama yeşilliği,
doğallığı, oksijeni seviyorsanız tabi J
Anlatımı tasviri benden gezmesi görmesi sizden millet.
Herkese mutlu tatilleeeerrrrrr J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder