Arkadaşlar, sizlerin de hayatında en az bir kere dahi olsa
affettiği biri vardır. Ay olmayanlar ne şanslısınız haa valla anadan şanslı
geldiniz zaar dünyaya J
Çünkü var ya o affetmek kadar zor ama bir o kadar basit aynı zamanda ikilemde
bırakan başka bir şey yok inan olsun. valla büyük bir dertten kurtulmuş oldunuz
haa ama bundan sonrasında da umarım gerek kalmaz minnak da olsa bir hatayı
affetme ihtiyacına. Kafa rahat valla imrendim böylelerine şu an J Gerçi bakın yine hemen
kötü tarafını aldım ele. İyi tarafı da var arkadaşlar bu durumun şöyle ki,
nihayetinde affetmek büyüklük diyerekten affettik diyelim birini hah işte o
bize tecrübe katıyor bak valla. Nihayetinde artık konuyla ilgili daha bi aklı
başında olabiliyorsun ya da tecrübe yaa kısacası tecrübe. Kötü olaylar da bizim
için arkadaşlar yeter ki yaşanılan her şeyden ders çıkarmayı bilelim.
Evet millet, “affetmek büyüklü müdür yoksa yeni bir hayal
kırıklığı için zemin hazırlamak mı?”. Bölündük ahan da yeminle bölündük yine. En sevdiğim durum oluştu. Ay konuya girerken gelmemişti
aklıma iyi mi? Valla en sevdiklerim yazarken en keyif aldığım konular,
düşüncelerin yarı yarıya bölündüğü konular. Heyt beee kim tutar beni uleyn şu
saatten sonra. Yani yalnız bana da helal olsun ki, böyle ciddi bir konu içinde
bile zevzeklik yapabiliyorum ha J
Affetmenin büyüklük olduğunu iddia edenler neye göre atmış bu kesinliği ortaya?
Neye göre kime göre büyüklük arkadaşım bu? Ayrıca neden büyüklük olsun?
Affedilen insan demek ki aslında önemli bir insan ki affetmişiz değil mi? Neden
ona karşı büyüklük hissine kapılma ihtiyacı hissedelim ki? Ya da tam olarak
oluşuyor mu bu his? Evet affedenler keşke karşılıklı konuşuyor olsaydık şu an,
ne de güzel dertleşirdik ne de güzel yorumlarınızı alırdım sizin de ve konu
beyin fırtınası tadında sürer giderdi.
Bence affetmek ne büyüklüktür ne de yeni bir hayal kırıklığı
için zemin oluşumuna bir tuğla eklemek. Affetmek kişinin kendi iç sesiyle
alakalı bir durum diye düşünüyorum. Yaşanılan şey her ne olursa olsun, inanın
kişi ilk önce kendi için affeder. Yapılan hata unutuluyor mu? Hayır. Hafifliyor
mu peki? Evet. Güven toparlanıyor mu o kişiye karşı? Zinhar, hayır. Bunca şeye
rağmen yine de kişi ilk önce kendi için affeder. Onun için yok affetmek
büyüklükmüş yok şuymuş buymuş değil bence. Yapılan hata karşısında üzüldün ve
hatayı yapan geldi senden özür diledi, bakın konu her ne olursa olsun.
karşımızdaki sevdiğimiz bir insansa (ister sevgili, ister eş, ister çok yakın
arkadaş) içimiz gider bi yerde. Düşünürüz. İsteriz de bi yandan barışmayı ama
içerden bir ses yükselir en sinirlisinden “sana yaptıklarını unutma” diye.
Kindar biriyseniz vay karşı tarafın haline valla J
Önce kendi vicdanımızı ve aklımızı rahatlatmak için affederiz. Yani tabi
vicdanlı biriysek, bu konuda da genelleme yapmak istemem. Bazımız intikam
için affeder. Yaşadığının aynısın karşı tarafa yaşatmak için. O gün için
savaşır, intikam alacaktır. Bazısı daha masumane, sadece küslüğü ayrılığa çok
üzülmüştür “amaaannn üç günlük dünya, affedeyim gitsin” der ve affeder. Bu
kadar farklı karakter varken aynı neden için kimse birini affetmez ay bunu da
beklemeyin rica edeceğim J
Yani kolay da bir şey değil hani valla. He tamam affettim
demekle maalesef ki öyle pat diye affedilmiyor. Kralı gelse affedilemez valla.
Hayır nihayetinde çok önemli bir şey olmuş ki af dilemeye kadar gelmiş olay.
Nasıl öyle bir şey olmamış gibi kalındığı yerden devam edilsin, mümkün değil
maalesef. Kalır derinde bir yerde sızıyla karışık bir öfke. Kalır valla inceden
acıtırken yüreğini bıçak kesiğinin acımasız yarası, öyle kolay değildir unutmak
“af” uğruna yaşanılanları. Affetsen bir dert affetmesen bir dert olur içine.
Affetsen o kişiyle hayatına kaldığın yerden devam edeceksin ilk başlarda zor da
olsa (dediğim gibi ilişki olarak ele almıyorum. Arkadaşlıklar dadahil
parmaklarımdan dökülen “af” edilecek kişiye söylenenler). İyi ya da kötü
yaşanılan şeyler kolay unutulmuyor ki. Bıraktığı mutluluk da kalıcı acı da
öyle. Tamam kendimiz için affederiz dedim de ki böyle düşünüyorum ben inanın,
karşı tarafın gireceği haleti ruhiye nedir. Esasında bunu daha çok merak
ediyorum. Ne yani, “vay arkadaş büyük insanmış bak affetti beni ulenbee helal” mi
diyecek yoksa “tamam neyse affetti. Vicdanım rahat, gerisini s..r et” mi
diyecek? Şimdi sizler diyorsunuz ki, “zaten karşı tarafın nasıl bir karakterde
olduğunu biliyoruz ki affediyoruz. Öyle bir şey söylemez kesin” ama zaten o
kadar güvendiğiniz kişi hayal kırıklığına uğratmadı mı sizi a dostlar? O yine
gelip af dilemedi mi sizden? O kadar biliyordun, tanıyordun da niye bunları
yaşadın peki ha neden? Ya işte öyle kalırsın J
Hani dedim ya kişi önce kendi vicdanını rahatlatmak için
karşısındaki affeder diye. Millet inan olsun, af dileyen insan için de geçerli
bu. O da içten içe belki hayıflanıyor belki üzülüyor belki de baskı altındadır
bilemiyoruz ki. Belki o da sırf vicdanım rahat olsun diye gelip kendisini
affettirmeye çalışıyordur. Belki gerçekten de önemsemiyordur senin ne
düşündüğünü. Ay yok mu? Var valla böyle de tipler. Bir de o affedilecek kişi
buna değiyor olsa bari. Gerçekten bakın affederken de seçim yapmalı kişi ha.
Öyle herkes affedilmemeli bence. Kin de duyulmalı canım. Vicdan micdan hak getire.
Boyu devrilesiceJ
Arkadaşlar deminden beri bahsediyorum da tanımına hiç
değinmedik affetmek nedir? Affetmek; başkalarının yarattığı koşullardan ve
yanlışlardan dolayı kendimize acı vermeye ya da başkasının bize acı vermesine
son vermek demektir. Bakın ne dedik, kişi önce kendi vicdanı için affeder
dedik. Kendi için affeder dedik. Kendi içinde bulunduğu üzüntü ya da stres
halinden uzaklaşmak, kurtulmak için affeder dedik. Tanımı bile bunu diyor valla
benlik bir şey yok J
Affetmenin büyüklük ya da küçüklükle alakası yok. Affetmek
tamamen yükten kurtulmaktır. Ve içimizi rahatlatmaktır. Ama bakın şöyle de
bi nüans var, eğer af dileyen kişiye karşı içinizde en ufak bir sevgi, saygı,
hoşgörü, iyi niyet kalmadıysa da yok yere karşı tarafı da yormayın sizden özür
dileyecek diye. Ya da affına he deyin geçin madem, bu da sırf kendiniz için
yapacağınız bir iyilik olsun. düşman gelse af dilese sırf af diledi diye de
size yaşattıklarını unutmayın pek tabii ki canım. Oldu anasını satayım, üzsün
bir sürü şey yaşatsın, kırsın, laflar dolandırsın ortada ama sonra hatasını
anlasın ve gelsin “beni affet” desin. Ulan var ya orada keseceksin o dilini ki
bir daha yüz bulup da gelip özür dilemesin J
Şey yazının başında söylemeyi unuttum, ben biraz kindarımdır da JHa diyeceksiniz ki,
affetmek de kişiler arası fark mı gösteriyor? Evet arkadaşım gösteriyor,
göstermeli de. Dargın kalmaya gönlümüzün rahat etmediği insanları affedin ya,
bu hem sizin duyduğunuz acıyı hafifletecek hem de yine o kişi hayatınızın bir
köşesinde yer alıyor olacak. Varlığının sizi mutlu eden kişilere şans verin
bence. Haa düşman da olsa yine vicdanın rahat edecekse affet gitsin o ayrı. Ama
gerçekten affetmeye değenler ve değmeyenler diye kategorilere ayırmakta fayda
var bence J
Her önüne gelen elini kolunu sallayarak “ay pişmanım beni affet” demesin ya.
Ben affetmenin yeni bir hayal kırıklığına da yol açacağına
inanan biri değilim. Her yanlış bir ders alıştır bence arkadaşlar. Hep diyoruz
işte, hatasız kul ne yazık ki yok. Sen! Evet evet yazıyı okuyan, sen sen ve sen.
Hepinizin de hataları var. Hatalar bizler için nihayetinde millet. Bundan
dolayı, yaşanılan ve yaşatılan olaylar karşısında empati yeteneğinizi
kaybetmeyin bu özel ricamdır. Kendimi eleştirmem gerekirse benim en büyük
hatam, sinirli ve bir o kadar da kolay güvenen biri olmam. Hata bildiğiniz hata
yaa. Az sıkıntısını yaşamadım zamanında bunların. Katiyen olmaması gereken
şeyler bunlar ama işte hatasız kul olmaz nihayetinde JHa karşımızdaki kişiye yine
büyük bir rol düşüyor affedildikten sonra. Nasıl olsa affetti diye de, gidip
yüzsüz gibi aynı şeyleri yapadabilir. Aynı kazıkları atadabilir. İşte bu da
maalesef ki onun insanlıktan nasibini alamamış özelliklerinden kaynaklanıyor
der, ikinci bir şansı da neyse bak bir şey diyecektim tuttum kendimi J
Arkadaşlar, işin özü olay sizde bitiyor bunu unutmayın.
Karşınızdaki insan affedilmeye değecek bir insansa, büyüklük küçüklük aramadan
affedin tabii ki de ama dua da edin ders çıkarmış olarak af dilemiş olsun
sizden. Ancak karşınızdaki affetseniz bile ondan ne köy ne de kasaba olacak bir
insan değilse, yeni sıkıntı ve üzüntülere zemin hazırlamadan dönün sırtınızı.
Emin olun bazılarını hayatımızdan çıkaralım diye hayat bazı şeyleri yaşatıyor
bize bak inan olsun öyle J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder