18 Temmuz 2016 Pazartesi

# huzur # huzur nedir

HUZUR…


Neydi adı, nasıl tanımlanırdı bu kelime, huzur. Baktığın zaman 5 harf iki hece hepi topu ama verdiği duygu paha biçilemez. Bireysel olarak huzur içinde olanlarımız illaki var Allah esirgemesin de huzurlarını içlerinde, hayatlarında. Ya peki ülke olarak? Neydi ülkenin huzurunu kaçıran, neydi bizlerin güvenini kıran? Huzur neydi asıl huzur?

Tanımlamak gerekirse; insanın içinde duyumsadığı rahatlık duygusu, gönül rahatlığı, iç rahatlığı, baş dinçliği, rahatlık içinde bulunma durumu dinginlik ve çekişmesizlik olarak yazıyor kaynaklar. Özellikle yazmak istedim tanımını, unutmuş olduysak diye. Çok bir şey istemiyoruz aslında, mutlu mesut huzur içinde yaşayıp ölmek. Ama ne mümkün. Bakıyorum da şöyle bir, huzurumuzu kaçıracak ne çok şey var. Ne çok şey yaşıyoruz ve ne çok şey yaşanıyor ülkede de evlerde de. Hangi birinden dem vuralım, hangisini dile getirip isyan edelim ya da hangisini düzeltelim? Amaçlarımız, hedeflerimiz, yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız, hayallerimiz… Zor değil aslında ama insanız işte kötü bir olayla karşılaşmaya görelim. Ki dibimizden de ayrılmıyor da hani kötü olaylar. Ülke kötüyken, her gün analar ağlarken, her gün kavga gürültü gözyaşlarına karışıp seller olurken sen evinde huzurlu ol bakalım hadi, olunabilir mi? Umarsız bir şekilde, “amaaann bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Öyle ya da böyle hayat devam ediyor” de bakalım. Diyemezsin, dememelisin arkadaşım.

Huzur diyorum huzur, neydi sahi? Evimizde mutlu mesut oturmak mı? Sevdiğimizle mutlu olmak mı? Kazancımız iyi dostlarımızla vakit geçirmek miydi? Neydi diyorum tam olarak neydi huzur?
Ya arkadaşlar bakıyorum da, ilk etapta bireysel olarak yaklaşmak istiyorum olaya. Baktığımız zaman huzursuz eden bizleri, bir sürü neden var aslında. Şükür edip geçiyoruz, evet yapmalıyız da bunu. Ama yetinmeyi öğrendik aslında, elimizdekilerle yaşamayı öğrendik. Ülke olarak kişi başına düşen milli gelirimiz bile yerlerdeyken, gel de geçindir bakalım 4 boğazlı aileni? Okuyan çocukların var, kiradasın, asgari ücretle çalışıyorsun ve aileni geçindirmeye çalışıyorsun. Yetiyor mu? Sanmam. Buyrun işte bizi huzursuz edecek bir neden. Ama çıkamazsın çalıştığın yerden, istifa edip ağız dolusu küfürle isyan edemezsin bulunduğun yere. Mecbursun çünkü aile geçindiriyorsun. Devamını ben yazmak istemiyorum sizler beni ve yaşananları anlayın artık.

Gerçi herkesin vereceği cevap farklıdır huzur nedir diye sorulduğunda. Birine sor huzur nedir, tatil yapmak der. Nedir huzur diye sor berikine, alışveriş yapmak der. Bazısı da sevdiklerimle sakin dingin yaşamaktır der. Tabii ki de bunun da anlamı kişiden kişiye değişecek. Değişmeli de. Ama bence huzur, hiçbir şeyden korkun olmadan, doğacak günü yine mutlulukla karşılamaktır. Genel olarak huzurumuz kalmadı sanki ha ne dersiniz? Ben abartıyor olamam zannımca yaşananlar bu kadar aleniyken. Huzurun da anlamı yitmeye başladı hani. çoğumuz duyarlı insanlarız öyle değil mi? En azından ben öyle olduğunu tahmin ediyorum. Olmalıyız da. Ülke kırılıp giderken bizler bir şey yokmuş gibi davranamayız herhalde. Olaylar oluyor, herkes ayağa kalkıyor ertesi gün bir şey yokmuş gibi unutup gidiyoruz her şeyi. Eee malum hayat devam ediyor. Ama bu ülkede yaşıyorsak ve Türküz diyebiliyorsak yaşanan her şey bizi de etkiliyor etkilemeli de. Duyarsız ya da umarsız davranamayız, gelemeyiz görmezden bir şeyleri.

Hani diyoruz ya bu beden bize emanet zaten ölüp gideceğiz, gitmeden evvel hakkımızla yaşayıp ölelim. Yapmak istediklerimizden kendimizi esirgemeyerek tabii şartlar el verdiği sürece. Ahh ahh gönül neler istiyor ama bazen şartların da sana ayak uydurması gerekiyor maalesef ki. Zaman en değerlimiz, bir var olduğun zaman diliminin farkındasın bir de geçip gitmiş olanların. Arkasından bak dur yapamadığın şeylerin, hayıflanarak en derininden acırken yüreğinden bir şeyler. Tamam hakkıyla yaşayalım. Tamam mutlu olmak için savaşalım. Tamam isteklerimizi ertelemeyelim. Ama dedik ya şartlarında buna uygun olması gerekecek. Merak etmiyor değilim hani, dünya üzerinde yaşayan bunca insanın yüzde kaçı tam anlamıyla huzura ermiştir? Mutluluk ayrı bakın bu iki kavramı karıştırmayalım. Huzur, bambaşka bir boyut. Bulunması zor nimet. Ancak kaybetmesi saniye süren.
Ülkenin hali ne yazık ki içler acısı. Sen evinde mutlu huzurlu olsan ne fayda ülke paramparça can verirken. Huzur ilk önce insanın içinde başlar doğru, ama şartların da el birliğiyle tamamlaması gerekir huzur ortamını. Görmezden gelirsen bazı şeyleri, bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersen ohh sende mutlusu olmaz tabi dünyada. Biraz huzur ve be Türkiye’m, biraz huzur. Yetmedi mi hala yaşattıkların bizlere, yetmedi mi dökülen kanlar yıllar içinde? Ne ara bu kadar doyumsuz oldun, ne ara bu kadar vahşet sever oldun sen sahi? Uslu uslu durur, herkesle aranı iyi tutarken ne oldu sana be ülkem ne oldu? Sen huzurlu değilsen biz de olamayız. Sen karışırsan biz de toparlayamayız. Sen iyiysen bizler de senle birlikte iyileşiriz.


Sorun arkadaşlar kendinize, “huzur neydi?” diye. Ne gerekiyor bilemesem de, yakalarsanız tutunun bırakmayın lütfen yakasını. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder