Aaa sormam hata değil mi? İlahi ben! Herkes bir ağızdan “iç
güzellik tabii ki” nidasıyla bana serzenişte bulunurken, aklımı kurcalayan
sorumu ortaya atmaktan gurur duyarım: “madem iç güzellik daha önemli de neden
daha güzel ya da daha yakışıklı insanlarla aldatılıyoruz?” Buradaki aldatılmak
sadece fiziksel bir aldatılmak değil yalnız. İç güzelliğin daha önemli olduğunu
savunanlar, sözünüzün arkasında durup ona göre davranmalısınız, siz dış
güzelliğin önemli olduğunu savunanlar, sizler ise kişinin karakterini değiştirmeye
çalışmayacaksınız. İşte o kadar J
Ayy yeminle kendimi yine bilirkişi gibi hissettim haa, ay bu his pek bi
güzelmiş yalnız J J
Yahu sevgili millet, tabii ki de ahkam kesecek değilim konu
hakkında. Nihayetinde unutmayın ki gördüklerimi, tecrübe ettiklerimi yazıp
duruyorum. Yaşamadığım bir şeyi de çatır çatır yazmam mümkün olur yine hey
yavrum her türlü yazarım ben yazmasına ama önce ben inanmalıyım ve bilinçli bir
şekilde yazmalıyım mantığıyla yola çıktığımdan mütevellit, yaşadığım, gördüğüm
şeyleri yazmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım J
Tamamdır kendi reklamımı da yaptıktan sonra gönül rahatlığıyla konumuza geri
dönebilirim J
Arkadaşlar geçenlerde bir yazıda yine ifade ettim ve
bıkmadan usanmadan yine söyleyeceğim, düşüncelerin ikiye bölünmüş olduğu
konuları yazmayı pek seviyorum valla. Bu konu da yine bizleri iki gruba bölmüş
durumda. İç güzellik diyenler; eveeetttt kalabalığın %50’sini oluşturuyor. Dış
güzellik diyenler, ve sizler de geri kalan %50’yi oluşturuyorsunuz. Bu tarz
olaylara yani insanların ikiye bölündüğü konulara bilim adamları bile henüz
çare bulmuş değil. Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal misali. Yine
anlaşılacağı üzere, konu hakkında pek bir söyleyeceklerim var arkadaşlar, pek
bir doluluğum pek bir kızgınlığım pek bir dalga geçmişliğim var hani J Ben de iki farklı grup
halinde ele alıp iki ayrı grubu da ayrı ayrı işleyeceğim. Eklemeden de
geçemeyeceğim, dedik ya yarı yarıya bu düşünceyi savunanlar diye, azınlık
olarak da iki taraf da diyenler var hani. ama bildiğiniz azınlık valla,
parmakla saysan sayılır eveallah J
Kişi diyor ki “ben iç güzelliğe önem veririm” ama sokakta
yürürken yanındakine bakılmasından gurur duyar. Biri sevgilisini övsün (dış
görünüş olarak) mutlu olur. Yani yanlış anlaşılmasın şöyle bir şey var, tabii
ki sevdiğimiz insanları birileri övdükçe sevinir mutlu oluruz. Çünkü sevdiğimiz
insan beee daha ne olsun. Haa önemli olan tabii ki de bizim düşüncelerimizdir
ama elalemin de düşüncelerini nedense pek önemseriz her ne kadar “benim için
başkası önemli değil” desek de. Ama nedense kendimize itiraf etmek istemeyiz
dış güzelliği de önem verdiğimizi. Yani ben şuna katılmıyorum aslında, tamam
kişi iç güzelliğine önem veriyor olabilir ama bu demek değil ki dış güzelliği
hiç saysın. Tabii ki de eli yüzü düzgün olsun isteriz millet şimdi doğruya
doğru. Böyle bi yanımıza yakışsınlar, aman efendim boyu boyuma düşünceleri,
esmer mi sarışın mı çekiciliği. Size bir şey söyleyeyim mi, dış güzelliğine
daha çok önem verenler ve bunu da açık yüreklilikle söyleyenleri pek seviyorum
ben. Tercihlerinden dolayı değil de açık sözlülüklerinden dolayı. Ya diyorum ya
sanki ayıp bir şeymiş gibi düşünüyor bazı insanlar dış güzelliğe önem vermeyi.
İç güzelliğe önem verenler, karşısındaki kişinin huyunu
suyunu, oturuşunu kalkışını, karakterine sevip bağlanırlar hatta belki aşık
olurlar. Duygulara tercüman olamayacağım kusura bakmayın J Bayılır özelliklerine,
çok sever davranışlarını. Ama merak etmeden de duramıyorum, kız olun erkek olun
fark etmez, tanımadığınız birinin ilk etapta iç güzelliğini nasıl anlıyorsunuz
millet? Yani var ya dayanamayacağım ben daha fazla kusuyorum içimdekileri bir
bir J
Bakın şimdi kişi yalnızdır tamam mı, hayatında kimse yoktur. Hepimizin başından
geçti geçiyor da, her sohbet ortamında her sevgili muhabbetlerinde döner bu
soru ortada ya da konu. “içi güzel olsun arkadaşım. Anlaşabilelim, sayıp
sevebilelim.” Tamam haklısınız kesinlikle önemli bunlar. Hatta bir ilişkide
olmazsa olmazlar. Ya ama anlamadığım bir şey var, biri araya girse biriyle
tanıştırmak istese bu insanları sordukları ilk soru, “güzel mi?” yoksa
“yakışıklı mı?” ya pardon da hani sen dış görünüşten ziyade içe önem veriyordun
ne oldu anam babam ne oldu? Neden sormadın madem ilk etapta güzelliği ya da
yakışıklılığından ziyade, “nasıl biri?” diye. Ha çirkin ya da yakışıklı değilse
görüşmek istemeyeceğiz çünkü öyle değil mi? Isınamayacağız ilk etapta. Oturmak
istemeyeceğiz tanımak amaçlı dahi olsa. Onun için kandırmasın ya kimse kimseyi,
ilk etapta dış güzellik geliyor arkadaşlar. Sonrasında iç güzelliğe terfi
ediliyor. Hayır bir de güzellik zaten göreceli bir kavram değil mi? Ona rağmen
soruyoruz ya, “güzel mi?" “yakışıklı mı?” diye.
Dış güzelliği ayrıca ön planda tutanlar sanmayın ki size de
söyleyecek laflarım yok J
Şimdi şöyle bir durum var, inanılmaz güzel ya da yakışıklı biriyle birlikte
olmaya başladın. Vuruldun görür görmez ahu gözlerine, fidan gibi boyuna, sırma
gibi saçlarına, geniş omuzlarına diyelim. Allem ettin kallem ettin tavladın
karşı tarafı, vatana millete hayırlı olsun. Neyse iyi güzel ilişki gidiyor
derken sorunlar çıkmaya başladı. Haa diyeceksiniz ki, “e be Gamze, başka
ilişkilerde sorun olmuyor mu?” oluyor tabii ki de oluyor olmasına ama bu farklı
bir şey. Adam dış görünüşüne ya da kız fark etmez, o kadar önem veriyor ki.
Kendini unutuyor dışardan güzel görüneceğim diyerekten. Makyajlar o biçim,
saçlar off ki ne offf, ay kıyafetlere lafım dahi yok inan olsun. Eee? Ama
bakıyorsun bunun dışında bir şey bildiği yok. Beş para etmez bir kişiliğe
sahip. E ne yapacaksın bu adam ya da kadın kendine yani görüşüne bu kadar dikkat
etse ne olur. Uyumsuz, saygısız, nankör, kavgacı ve bilimum olumsuz özellikleri
taşıyorsa bünyesinde, ne olur canım karşındaki Brad Pitt ya da Angelina Jolie
olsa? Haa bunu derken sanmayın ki, dış güzelliği ile iç güzelliği ahenkle dans
eden ablalar abiler yok. Var elbet. Ama dediğim gibi burada lafım, iç güzelliği
terfi ettirip direkt dış güzelliğe yoğunlaşan beyinlerde.
Yani bir de ne çok seviyoruz hayalleri daha doğrusu kişileri
kalıplaştırmayı. Yok gözü şu renk olsun, yok boyu şu kadar olsun, omuzları şu
genişlikte de olursa tadından yenmez. Ee sonra bir bakıyorsun hayaller ve
hayatlar almış başını gidiyor. Bilmem anlatabildim mi J Sorduğunda da bunu ona cevap
da hazır hani, “ama çok iyi bir insan” eee demek ki neymiş, dış görünüş gelip
geçici baylar bayanlar, karakterdir baki bahşedilen şu naçiz bedenlere. Valla
onu bunu bilmem ama herkes güzel ya da yakışıklı olur. Kozmetik de bizler için
spor salonları da estetik klinikler de J
Ama ne dedik bunlar geçici. Saygı, dürüstlük, güler yüz, sempatiklik, sevgi,
iyi niyet kalıcı. Bunlar yoksa kişide işte onun insanlığından otur şüphe et
arkadaşım. “aayyyy tırnağım kırıldııgg, inanamıyoruuaamuummğğ” diyen yayvan
ağız sevgili olsa ne olur, sıkıntıya gel tırnağı kırılmış. E peki ya beyler?
George Clooney’den bozma olsa kaç yazar çılgınlar gibi çapkın olduktan sonra.
Saygıyı bi yerlerde unutup sokaklarda tüm yakışıklılığıyla dolaşsa kaç yazar
ya.
Her şey ayarında güzel arkadaşlar. Bırakın
kalıplaştırmaları, bırakın hayallerinizi kişi üzerinde canlandırmaları. Haa
tamam hakikaten gönül ister ki, Jared Leto gibi bebek suratlılığında adam olsun
yanımızda ama bir o kadar saygılı, dürüst, sadık olsun. Olur mu olur valla. Yok
mu canım harika kızlar var ve bir o kadar da karakteri oturmuş. Süpersonik
yakışıklı erkekler var ve bir o kadar karakteri sağlam. Olacaktır da. Onun
için, içi güzel olsun çirkin olsa da olur demeyin çünkü güzelliği de ne kadar
dikkat edildiğini biliyoruz. Özellikle ilk başlarda, ilk etkileşimde. Hak
verirsiniz ki, ilk dikkat kesilme hali dış görünüşte başlar. Hoşumuza giden
insanları tanımak isteriz öyle değil mi?
Bana soracak olursanız, adam olsun derim J Ay şaka bir tarafa,
dış görünüş ortalama bile olsa bir kıvılcımdır ilk etapta bizi karşı tarafa
çeken. Başkası için çirkin ya da itici olabilir. Ama sen görmüşsündür o kişide
bir ışık, bir sıcaklık almışsındır tabiri caizse elektrik denen zımbırtıyı.
Onun için ne kadar yakışıklı ya da güzel olsun derseniz deyin. Dünyanın en
itici insanı dahi olsa sen hoşlaştın ya arkadaşım o sana kainatın sempatisi
gelir. O senin gözüne öyle yakışıklı ya da güzel görünür ki. Gönül işte
etkilendi bir kere. Kalpler gönüller bir olsun arkadaşlar sonrası hallolur inan
olsun.
Ay bir hoş oldum J
Kalıplaştırmalardan uzak, sevdiklerinizin değerini bileceğiniz ve gönlünüze
göre hayat arkadaşıyla yol alacağınız günleriniz olsuuunnn J
Kalemin, yazı tutuşun, samimi uslübun... Bence en güzeli sensin ☺️
YanıtlaSilHer zaman destekçim oldun kuzum, her konuda. Varlığına şükür olsun, varol hep :)
Sil