Denenir tabi neden denenmesin? Aslında millet yanlış oldu
başlık ha. Şöyle desem daha mı iyi olurdu aslında; “biten bir ilişki yeniden
neden denenmesin ki?” he valla böyle de oldu J
Yalnız böylelikle yazının daha başında kendi duygu ve düşüncelerimi belli
ediyor olmaktan müthiş bir onur duymaktayım J
Bazı insanlar var o kadar sert ki arkadaşlar, kendi düşünceni savunmaktan
vazgeçiyorsun bir süre sonra. Haaa haklı olduğunuz bir durum varsa sonuna kadar
savaşın o ayrı apayrı bir konu ama inan olsun bazılarının karşısında susmak en
iyi cevap olabiliyor. Aman yarabbim o nasıl bir çingeneliktir, o nasıl bir
kendi düşüncemi savunayım derken ses yükseltip sanki doğru tek onun bildiğiymiş
gibi çığırmaktır. Töbelerim olsun. Bu konu da yine yarı yarıya savunulan
konulardan biri arkadaşlar. Bazımız, biten bir daha denenmez derken bazımız da
(ben de dahil) yoo gayet de bir şans daha verilir demekte. Peki doğru olan
hangisi sizce?
Şimdi ben ikinci şıkkı yani “biten bir ilişki tekrar
denenir” konusunu savunduğumdan mütevellit tabii ki de ağırlıklı olarak bunun
üzerinde duracağım ama sakın ola sizi hiçe sayıyorum sanmayın ilk şıkkı yani
“denenmez”i savunanlar. Ben hepinize yeterim, hepiniz için yazarım. Nihayetinde
her şey saygı duymakla başlar da keşke bunu bazı yobaz beyinlere de
anlatabilsem ahh millet sıkıntım büyük J
Aslında herkesin aynı fikirde olmaması sizce de güzel değil mi arkadaşlar?
Anaaa öyle pek sıkıcı olurdu. Her konuda herkesle aynı düşünceyi savunuyorsun.
Yahu bi tartışma ortamı olmaz, beyin fırtınası denen olay meydana gelmez, yani
olmaz yaa sıkıcı olur. Ben de seviyorum böyle ikiye bölünmüş düşünceleri
yazmayı, konuşmayı, savunmayı, bilmem neyi. Beyin fırtınasına cirit attırıyoruz
şurada heyt beee J
Bence, “biten bir ilişki yeniden denenir” arkadaşlar. Çünkü,
herkes bir şansı daha hak eder buna inananlardanım ben. Hayır yani hatırlayın
şarkısı bile; “hatasız kul olmaz, hatamla sev beni” diye. Hata yapmak bizlere
mahsus millet. Hiç kimse ama hiç kimse dört dörtlük değil. Hepimizin yok mu
kusurları, hepimizin yok mu bazı sinir eden yanlış davranışları, hatta
sorulduğunda bile “sevmediğin özelliğin nedir” diye verecek bir cevabımız
mutlaka olmuyor mu? E oluyor. O halde? Yani bunu derken yanlış da anlaşılmasın
tabi, her şeye göz yumalım, amaann boşver hatasız kul olmaz nasıl olsa deyin
demiyorum. Kaldı ki böyle bir şey olamaz zaten. Ama ilk tartışmada ilk kavgada
köprüleri yakmayın da. Şuna ben de karşıyım; karşı taraf bazı konular hakkında
hassas olduğunu biliyor. Kızdığını, üzüldüğünü, darıldığını biliyor. Buna
rağmen hala yapmaya devam ediyor ve sırf bundan dolayı bitmiş bir ilişkiyse
buna bir şey diyemeyeceğim. Nihayetinde bir ilişkiyi ilişki yapan sadece sevgi
değil millet aynı derece de saygı da ön planda tutulmalı. Aa nasıl olsa
seviyorum gözüm kör, her şeyi kabullenirim diye bir durum olmamalı. Tartışılır
sonrasında barışılır tamam ilişkiye devam edilir. Ancak ben şunu
savunanlardanım, bir konu için tartıştınız illaki tartışılacak devamlı lay lay
lom gitmez çünkü bir ilişki. Biraz küs kaldıktan sonra sanki hiç bir şey
olmamış gibi olayın üzerine tozlar serpiştirerek konuyu kapatmayın. En kızdığım
en içime sinmeyen durumlardan biridir inan olsun. ben ortada bir sıkıntı varsa,
bunu konuşarak halletme taraftayım. İllaki kızacaksın, darılacaksın, birkaç gün
konuşmayacaksın belki ama nasıl olsa barıştık diye de o konuyu görmezden
gelmeyeceksin. Yapmayacaksın arkadaşım. Çünkü o konu bir süre sonra yine
karşına çıkacak. Çünkü kökten çözüm getirmedin olaya. Çünkü sadece anlık olarak
üzerini örttün. Çözümlenmemiş her problem, gün gelir yine karşınıza çıkar
arkadaşlar bunu asla unutmayın.
İkinci bir şans verilir bence çünkü, şimdi sorun oldu
ayrıldın dimi. Ama iki taraf da çok seviyor. Yani özlüyor, üzgün, mutsuz vs.
Ama işte güya ortada bi sıkıntı var ya bekliyoruz ki karşı taraf arasın işte.
Neyse, baktınız olmuyor ayrıldınız tamam buraya kadar her şey normal. Uzak
kalınca insan daha iyi anlıyor aslında bazı şeyleri millet inan olsun daha iyi
görebiliyor ya da. İlişki içindeyken belki aşktan, belki kaybetme korkusundan,
belki mutluluğundan ama bazı şeyleri görmezden geliyorsun. Eğriyi doğruyu,
iyiyi yanlışı. Takılıp gidiyorsun aşkının peşinden. Ancak ayrılık girince
araya, bir bakıyorsun sorguluyorsun birçok şeyi. Tabi burada ilişkiyi bitiren
nedenler çok çok önemli. Sanmayın ki gözünüzü karartıp kesinlikle bir daha
deneyin diyorum. Kaldı ki hep söylediğim gibi ilişki uzmanı değilim haa tecrübe
ettiğim şeyleri şey etmeye çalışıyorum naçizane J
Ha ne diyordum evet şey, ilişkiyi bitiren nedenler büyük bir önem teşkil
ediyor. Daha önce uyarmışsındır karşı tarafı, yapma demişsindir, bak bundan
hoşlanmıyorum demişsindir, kızmışsındır buna rağmen inatla yapmaya devam edip
seni yıpratıyorsa “yeter uleeyyn” başlarım aşkına meşkine deyip rest çekmeyi de
bilmeliyiz yeri geldiğinde. Sadece aşk tek başına mutluluk getirmiyor çünkü.
Karşı tarafın seni hunharca seviyor olmasını su istimal etmeyin arkadaşlar.
Nasıl ki bir ilişki, aşk kolay bulunmuyor. Bunun değerini sonuna kadar bilmek
gerekiyor. Seviyorsan ve mutluysan. İşte böyle biten bir ilişkiye belki ikinci
bir şans verilmez, bilemeyeceğim. Nihayetinde sabır da bir yere kadar der isyan
bayrağını çekersin ve sonuna kadar destekliyorum böyle davranan arkadaşları.
Ancak şöyle de bir gerçek var ki, o uzak kalma hali, o
birbirini özleme hali (tabi sevginin
hala bitmemiş olduğu ilişkiler için konuşuyorum böyle) tekrar bir düşünmeye
sevk ediyor insanları. “acaba” mı sorusu hücum ediyor düşünmekten yorgun düşmüş
beyne. İşte onun yokluğunda anlıyor insan bazen hata yaptığını. Özlem ve
pişmanlık dayanılmaz bir hal almaya başladığında, uykularından, yemeğinden,
huzurundan feragat etmeye başladığında vücut durup düşünüyorsun işte “acaba” mı
diye. Sırf çok özlüyorsun diye gidip bir şans daha verme evet ama yapılan ilk
hatada yanlışta bitirilen bir ilişki ikinci bir şansı hak eder arkadaşlar. Bunu
bilir bunu söylerim. Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Kimse bir bebek
saflığı ve temizliğinde yaşamıyor hayatını kimse kusura bakmasın. Ve çok büyük
bir neden yoksa ortada, küçük bir yanlıştan ya da yanlış anlamadan dolayı biten
bir ilişki ya da hadi her neyse, ikinci bir şansla gayet güzel devam edebilir.
Hatta ayrılıktan önceki halinden daha da sağlam olur inanın bana.
Dediğim gibi, bir sorunun üzerinin kapatılmasından ziyade
konuşulup çözüm getirilmesi taraftayım. Ha yine olmuyorsa, yine kişi kendi
bildiğini okuyorsa, senin düşüncelerini dikkate almıyorsa geçmiş olsun der
herkes yoluna devam eder. Biten bir ilişki yeniden denenmez şıkkını savunan
arkadaşlar, sizin açınızdan da bakmaya çalışıyorum ama hak verirsiniz ki sizin
kadar hunharca savunamayacağım bu düşünceyi. Ancak şunu söyleyebilirim ki, hata
yapan yine yapan, onun karakteri bu, alışkanlığı bu diye bitirmiş olabilirsiniz
ilişkiyi ve geri dönüşün olmadığını düşünebilirsiniz. Yapan yine yapar aslında
haklısınız. Bunun en güzel çözümü galiba karşı tarafın sizin sevdiğinizden daha
çok seviyor olması gerekiyor. Seven insan, yapılan hatayı tekrarlamamaya gayret
eder, karşı tarafı üzmemeye çalışır. Seven insan en basit anlatımıyla mutlu
etmeye uğraşır çünkü. Bundan dolayı tekrarlamaz diyorum ya. İşte bu da aslında
ayrılıklarda daha iyi gösteriyor kendini. Ne bileyim, belki de onsuz
yapamayacağını anlıyor, belki yanlışının farkına varıyor. Ama kafadan zaten
bitmiş olan bir ilişki, bırakın ikinci bir şansı karşına alıp konuşmaya da
değmiyor.
Valla dediğim gibi arkadaşlar, ortada çok büyük bir problem
yoksa (kaldı ki bu problem algısı da kişiden kişiye değişir tabi) biten bir ilişkiye
eğer ortada pişmanlıklar varsa ikinci kez şans verin ve yine deneyin. Amaaaa
olduğundan daha büyük bir problem yaşanmışsa (örneklendiremeyeceğim bir
problem) belki de gerek yoktur bitmiş olması daha hayırlıdır. Dediğim gibi
yaşanılan soruna göre değişiyor tabi biten bir ilişkiyi tekrar deneme mevzusu.
Sizlere naçizane tavsiyem şu olacaktır sadece, peşin
hükümlerle ne kendinizi ne de karşı tarafı üzmeyin. Eğer ortada gerçek bir
ilişki ve aşk varsa. Hele de artık günümüzde ciddi bir ilişki oluşturmak yeteri
kadar zorlanmışken, ufacık minnacık sıkıntılardan dolayı yazık etmeyin birbirinize.
Unutmayın ki, hatasız bir Allah’ın kulu yok ne yazık ki J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder